Sözlü tarih, tarihi nitelikteki yazılı belgelere ilave olarak yaşamakta olan fertlerin belleğe dayalı olan anlatıları yazma ve sıradan kişileri, gündelik yaşamı veya öznelliği tarihin araştırma bölümüne dahil etme dürtüsü ile şekillenen ve bununla birlikte ses kaydetme teknolojilerinin gelişmesi ile de desteklenebilen disiplinler arasında bir çalışma alanı veya araştırma yoludur.
Sözlü tarihin özellikleri nelerdir
Sözlü tarihin alışılmış şekli kişisel hayat öykülerinin saptanabilmesidir. Böyle olduğu için de kişisel nitelikteki arşivler büyük ölçüde önem kazanmaya başlamıştır. Bunun dışında zaman geçtikçe kurum tarihi, sözlü tarih, olay tarihi çalışma konularının arasına girmiştir. Sözlü tarih yaşamakta olan bellektir. Her kişinin kendi hayatına ilişkin var olan ve anlatabilecekleri hayat öyküleri yüzyılın tarihi için kıymetli bilgiler içermektedir. Bunlar ise değişiklik dönemlerinin ve bu değişiklikleri yaşamakta olanların direkt olarak anlatımını kapsamaktadır.
Türkiye'de sözlü tarih nasıldır
Türkiye içerisinde bu alanda şimdiye kadar yapılan en ayrıntılı çalışmalardan bir tanesi, Tarih Vakfı’nın şimdiye dek gerçekleştirdiği en büyük nitelikteki sözlü tarih projesi kabul edilen Tarihe Bin Canlı Tanık projesi kapsamı içerisinde 70 yaş üstü olan1000 kişiyle yapılmış sözlü tarih çalışması olmaktadır. Bu proje ile toplumumuzun farklı kesimlerinden, sektörlerinden, kültürel gruplarından belirli sayıda bireyin anı ve tanıklıklarının mevcut olacağı ulusal yapılı bir sözlü tarih arşivinin meydana getirilmesi amaçlanmaktadır. İstanbul merkezli olan Bilim ve Sanat Vakfı da kendi içinde İstanbul Şehir Üniversitesi işbirliği ile bir sözlü tarih veri tabanı oluşturmuştur.
Sözlü tarih aşamaları nelerdir
Sözlü tarih üç kısımdan oluşur. Bu aşamalar; hazırlık aşaması, görüşmenin yapılması ve kaydedilmesi aşaması ve görüşmenin metin haline dönüştürülmesi aşamadır.
Hazırlık aşaması; araştırılan gerçekliğin veya sorunsalın tanımlanabilmesi, kaynakların görüşme içerisinde sistematik şekilde kişilere ulaşabilmede, sorulacak soruların tespit edilmesinde ve konuşmanın yönlendirilebilmesinde faydalı hale getirilmesi aşamasını ifade etmektedir.
İkinci aşama görüşmenin kaydedilmesi aşamasıdır. Bu aşamada görüşülecek olan kişilerin kendilerini daha rahat ve emniyetli hissedebilecekleri bir alan seçilmesi gerekmektedir. Daha sonra ise bilgileri yeniden kullanabilmenin mümkün olabilmesi için ses ya da video kamera aracılığı ile kaydedilmesi işlemini ifade eden bir aşamadır.
Üçüncü aşama ise görüşmenin metin hale dönüştürülmesi aşamasıdır. Bir yaşamın veya bir tecrübenin kendi varlığı ile olan ilişkisinin yazılı şekle dönüştürülmesidir.
Sözlü tarihin temel amacı nedir
Sözlü tarihin çeşitli amaçları bulunur. Sözlü tarihte esas olan amaç mevcut olan yazılı kaynakların beraberinde süreç içinde varlığı ile olaylara yön vermiş veya katkıda bulunmuş olan kişilerin ağzından sosyal nitelikteki bir olayın anlatımı veya anımsama yolu ile yaşanmışlığın yeniden yorumlanabilmesini sağlamaktır. Sözlü tarihte ses ve görüntü aracılığı ile arşiv oluşturulmaktadır.