Sözlü anlatım türleri
- Konferans
- Söylev(Nutuk/Hitabet)
- Panel
- Forum
- Sempozyum
- Münazara
- Açık Oturum
Sözlü anlatım türlerinin özellikleri
- Bir konuyu, sahip olduğumuz birikimi kullanarak bir plân çerçevesinde anlatmadır.
- Anlatılacak konu dinleyicileri ilgilendirmelidir.
- Anlatıcı konuyu detaylarıyla kavramış olmalıdır.
- Anlatılacaklar, bir plâna göre sıralanmalıdır.
- Dilin, açık ve anlaşılır olmasına dikkat edilmelidir.
- İfadeler, duygu düşünce ve hayallerle zenginleştirilmelidir.
- Kelimelerin ses vurgu ve tonlamalarına uyulmalıdır ve buna dikkat edilmelidir.
1. Konferans:
Bilim, sanat vb. konularda düşünürlerin, sanatçıların bir dinleyici topluluğu karşısında yaptığı konuşmalardır.
- Konferans, bir konu hakkında izleyene bilgi vermek amacı güttüğünden alanında uzman kişilerce verilir. Kesinlik, inandırıcılık temel özelliğidir.
- Konferansa katılacak kitlenin sosyo-kültürel yapısı önemlidir. Bu yüzden anlatım anlaşılır ve yalın olmalıdır.
- Konferans verilmeden önce uzun bir çalışma gerekmektedir. Konferans sonunda dinleyiciden gelecek sorulara da hazırlıklı olunmalıdır.
- Konferans veren kişi, geniş bir kitleye birikimlerini aktarmaktadır; bu yüzden monotonluğa düşmeden çekici ve özgün bir anlatım gerekmektedir.
- Konferansın konusu, kim tarafından verileceği, yeri, tarih ve saati önceden ilan edilir.
- Konferanslar genellikle kapalı bir alanda yapılır ve çeşitli alanlarda (sanat, edebiyat, bilim, siyaset…) olabilir.
2. Söylev(nutuk/hitabet):
Bir topluluğa düşünce ve duyguların aşılanması amacıyla yapılan konuşmadır.
- Söylev veren kişinin (hatip) ikna kabiliyeti, ses tonu, jest ve mimikleri söylevin temel özellikleridir.
- Söylev veren kişinin dili topluluk tarafından anlaşılır olmalıdır.
- Her konuda yazılabilir. Topluluk karşısında gerçekleştirilir.
- Türk edebiyatında ilk söylev örneği Göktürk Yazıtları’dır.
- Cumhuriyet döneminin en büyük en büyük söylevi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘’Nutuk’’ adlı eseridir.
- Mehmet Akif Ersoy, Halide Edip Adıvar halkı nutuklarıyla yönlendirmişlerdir.
- Söylevin dünyadaki en büyük ustaları: Sokrates, Cicero ve Demosthenes’dir.
3. Panel:
Bir konu ya da sorun üzerinde bir başkan ve birkaç konuşmacının (en az 3 en fazla 6) düşünce alışverişinde bulunmasıdır.
- Panelde amaç bir sorun üzerinde karara varmak değil, konuyu çeşitli yönlerden değerlendirmektir.
- Küçük bir dinleyici kitlesi önünde yapılır.
- Ele alınan konu konuşmacıların görüşleriyle irdelenir.
- Panelin sonunda, başkan konuşmacıların görüşlerini özetler ve paneli kapatır.
4. Forum:
Güncel veya gündemdeki bir konunun, daha önce hazırlık yapmamış bir grup tarafından tartışılmasıdır.
- Forumda dinleyiciler de tartışmaya katılıp soru sorabilirler. Panelden ayrılan en önemli özelliği budur. Eğer panel sonrasında dinleyiciler de tartışmaya katılırsa tartışma forum halini alır.
- Başkan tartışmayı yürütür, tartışmanın konu dışına çıkmasını önler.
- Başkan, çıkarımda bulunma, düşünceler arasında bağ kurma, gerektiğinde topluluğu yumuşatma, hoşgörülü olma, konuya egemen olma özelliklerini taşımalıdır.
5. Sempozyum:
Sanatsal, bilimsel, düşünsel değer taşıyan konuların, konuyla ilgilenen küçük bir dinleyici topluluğu önünde işlenmesidir.
- Sempozyumda en az 3 en fazla 6 konuşmacı vardır.
- Konuşmalar 20 dakika ile sınırlıdır.
- Sempozyum, bir veya birkaç gün sürer.
- Katılan konuşmacıların konunun uzmanı olması gerekir.
- Sempozyumda işlenen konunun çözüme ulaştırılması amaçlanır.
- Başkan, sempozyumun sonunda görüşleri özetleyerek sempozyuma son verir.
6. Münazara:
Bir konunun iki karşıt yönü üzerinde tarafların tartışmasıdır.
- İki grup, bir başkan ve jüriden oluşur.
- Konuşmacı gruplar 2 ya da 4 kişiden oluşur.
- Amaç, savunulan tezi kanıtlamak, karşı tarafın tezini çürütmektir.
- Münazaranın sonunda jüri grupların puanlamalarını yapar, kazanan grup ilan edilir. Bkz münazara
7. Açık Oturum:
Toplumun çoğunluğunu ilgilendiren bir konunun, bir başkan yönetiminde uzman kişilerce irdelenerek tartışılmasıdır.
- Tartışmada amaç tartışılan konuyu topluma anlatmak ve toplumu bilgilendirmektir.
- Tartışılan konunun toplumun büyük kesimini ilgilendirmesi ve güncel olması açık oturumun önemini arttırır.
- Geniş salonlarda kalabalık topluluklar karşısında yapılır.
- Açık oturumu yönetenin kültürlü bir kişi olması ve kıvrak bir zekaya sahip olması gerekir.
- Çoğunlukla bir forumla sonlanır.