Bu hadiste Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bizlere; bir Müslümanın Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e olan sevgisini çocuğuna, babasına ve bütün insanlara olan sevgisinin önüne geçirmediği müddetçe azapsız bir şekilde cennete sokacak kamil bir imana sahip olamayacağını haber vermiştir. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’i sevmek Allah -Azze ve Celle-’yi sevmektir. Çünkü Rasûlullah ondan tebliğ etmekte ve onun dinine davet etmektedir. Allah -Azze ve Celle-’yi ve Rasûlünü sevmek ancak emrettiklerini yerine getirip, yasakladıklarından da sakınmakla gerçekleşir. Yoksa kasideler okuyup, programlar düzenlemekle ve şarkılar bestelemekle olmaz.
Yukarıdaki hadis-i şerifte anlatılmak istenen, imanımızın güçlü ve doğru olabilmesi için Hz. Muhammed'i (s.a.v) annemizden, babamızdan, çoluk çocuğumuzdan ve bütün insanlardan daha çok sevmemiz gereklidir.
Yani Hz. Muhammed'e tam olarak bağlanmamızdır. Onun sünnetlerini yerine getirmek, peygamberimizin yolundan gitmek, Peygamberimize inanmak, ve güvenmek onu sevmemiz anlamına gelmektedir. Hz. Muhammed, burada sevgiden kasıt olarak bundan bahsetmektedir.