İnsanların yaşadıkları yerleri doğal afetlerin ya da savaşların meydana gelmesiyle de olsa terk etmesi çok kötü bir şeydir. İnsanların doğup büyüdükleri ve hatıralarının yer aldığı coğrafyaları terk etmeleri evlerinin yıkılması gibidir.
Başka bir ülkeye göç etmek zorunda kalsaydık kendimizi çok kötü hissederdik. Evimizden ve akrabalarımızdan uzak kalmamız hayatımızı çok anlamsız kılar.
Başka bir ülkeye göç etmek zorunda olan insanların hissettikleri hemen hemen aynı duyguları temsil eder.
Bu hissedilen duygular nelerdir;
- Farklı bir ülkeye göç edildiğinde ilk zamanlarda insanlar kendilerini yalnız hissederler. Benim için de en zoru bu olurdu.
- Göç etmek zorunda kalanlar hiç tanımadıkları insanlara alışmakta zorlanırlar.
- Bulundukları bölgeye yabancılık duyarlar ve bazen yaptığı davranışın yanlış olduğu hissine kapılır.
- Göç etmek zorunda kalan insanlar her zaman kendi ülkelerine dönme arzusundadırlar.
- Başka bir ülke başka bir kültür olduğu için oranın kültürüne adapte olmakta zorlanırlar.
- Farklı kültürlerde farklı yemek alışkanlıkları olduğu için o ülkenin yemek kültürüne alışmakta güçlük çekerler.
- Farklı arkadaş gruplarına adapte olmak zorunda kalırlar.
- İçinde bulundukları ülkenin resmi dilini öğrenmek zorundadırlar.
- Farklı yaşayış tarzları olduğu için o yaşayış tarzını benimsemek zorundadırlar.
- Göç edenler, göçmen olduklarından azınlık statüsüne girdikleri için azınlık olmanın zorluklarına alışmak zorundadırlar.