Bir toplumun kötü zamanlarını en az kayıpla geçirmesini sağlayan en önemli faaliyetler sivil savunma örgütlerinin faaliyetleridir. Sivil savunmanın çok geniş bir alanda etkinliği vardır. Çıkan savaşlar, doğal afetler, felaketler bunlardan bazılarıdır. Özellikle savaş sırasında sivil halkın can ve mal güvenliğini korumak için örgütlenen sivil savunma, toplumun son derece yararına bir oluşumdur.
Savaş dışında doğal afetlerde de sivil savunma etkinliği görülür. Deprem, yangın, sel gibi afetler daha oluşmadan bazı önlemler almak en doğrusudur. Atatürk de bu konuda böyle düşünmüştür ve toplum felaketin ortasında kalmadan önce tedbir almak gerektiğinin altını çizmiştir. Böyle felaketlere karşı önlem alınması da halkın bu konuda yeterince bilinçlenmesine bağlıdır.
Bir toplumun bir felaketten en az miktarda etkilenmesinin sağlanması öncelikle halkın bilinçli davranışlarıyla olabilecek bir şeydir. Halk bilinçlendikçe ne durumda ne yapılabileceğini kestirebilir ve doğru müdahalede birçok hayat kurtarılabilir. Örneğin deprem bu konudaki en can alıcı örneklerden biridir. Deprem anında ne yapılacağı gerçekten bilindiği takdirde birçok insan kurtulacaktır ve bu insanlar çevresindekilere de faydalı olacaktır. Ayrıca bu insanlar deprem felaketinden önce de alınması gereken önlemlerin bilincinde oldukları için depreme hazırlıklı yakalanacak ve bu da onlara çok yardımcı olacaktır. Bu örnek sivil savunmayla ilgili birçok olaya uyarlanabilir.
Can ve mal kaybına neden olan afetlerin ve felaketlerin sonuçları halkı psikolojik ve ekonomik açıdan yıpratmaktadır. Bu felaketlere karşılık olarak toplum bilinçlendiğinde ancak tüm bu kayıplar minimum düzeye indirilebilir. Bu amaçla her yıl şubat ayının 28’inde Sivil Savunma Günü kutlanmakta ve okullarda eğitim alan öğrencilere bu bilinç aşılanmaya çalışılmaktadır.