Eyvah! YGS'ye çok az zaman kaldı ve benim bir sürü eksiğim var, yetiştiremeyeceğim galiba. Aşırı derecede sinirliyim, her şeye kızıyorum, bağırıyorum. Bu kadar çalışmanın karşılığını alamayacağım, hiçbir şey bilmiyormuşum gibi geliyor. Bu iş olmayacak, kazanamayacağım.
Bugünlerde Rehberlik Servisi'nde öğrencilerden en çok işittiğimiz sözler bunlar. Senenin başından beri bu duygulan galiba son zamanlarda bu düşünceler daha da yoğunlaştı. Size böyle hissettiren nedir? Aslında birçok sebep sayılabilir ama bunların en önemlisi YGS'ye çok az zaman kalması. Yalnız burada heyecan duygusuyla, panik olamayın ve kaygı duygusunu birbirinden ayırmak gerekir. Sınava gerecek olmaktan dolayı heyecan yaşanabilir ama bu heyecan, konuları yetiştiremeyeceğim, bu iş olmayacak, ben kazanamayacağım gibi duygu ve düşünceleri doğurmaz. Bunları doğuran veya bu tür düşüncelerin doğurduğu duygu ise ''kaygı''dır. Bu ikisini birbirinden ayırma gereksinimini bize duyuran şey bunlar karşısında yaşananların, engellenmelerin ve alınacak önlemlerin birbirinden farklı olmasıdır.
Heyecan ve kaygı, içinde bulunduğunuz sınava hazırlık süresince taşıdığınız son derece doğal ve birçoğunuzun yaşadığı duygulardır. Bu durumu olağan görmek kaygıyla baş etmekte ilk adımdır. Yaşamınızın akışına büyük ölçüde yön verecek bir sınava hazırlanmanız, beklentiler, oluşacak değişikliklerin yarattığı merak ve bunun gerilimi sonucu heyecanlanabilirsiniz. Doğal bir tepkidir ve olumsuz bir durum yarattığını söyleyemeyiz.
Kaygı duyuyor olmanız ise çok daha farklı bir durum. Sizlere ''Kaygı''yı yaşatan, sınava çok yaklaşmanıza rağmen konu eksiğinizin olması, yetiştiremeyeceğinizi düşünmeniz, çalışmalarınızın karşılığını alamayacağınız, ders çalışmak için yeterli motivasyonunuzun olmadığı inancı ve dahası kazanamayacağınız fikrine sahip olmanız olabilir. Kaygı yoğunluğuna bağlı olarak farklı sonuçlar doğurur. Az ölçüde yaşanan kaygı başarıda ne kadar motive edici güce sahipse, yoğun yaşanan kaygı ise bir o kadar moralinizi bozup sizi güçsüzleştiricidir.
Eğer yaşadığınız kaygı yüzünden okuduğunuzu anlamayıp, karıştırıyorsanız, sınava az kaldı panikle her konuya, her derse bir anda saldırıp, çabucak bitirmeye çalışıyorsanız, kendinizi kötü hissediyorsanız artık kaygınıza ''dur'' demenin zamanı da gelmiştir. ''Keşke'' veya ''ya şöyle olursa''ları düşünüp üzülmek yerine ''şimdi ne yapabilirim'' diye düşünün ve eyleme geçin.
Kalan süreyi en iyi şekilde nasıl değerlendirebileceğinizi düşünüp ve bir yöntem belirlemelisiniz. Bunun için;
* Her dersten hangi konularda eksiğiniz var, bunu tespit edin.
* Eksik konuları önceliklerine göre sıralayın.
* Zamanı en iyi denetlemenin yolu bir plan hazırlamaktır. Bunu için kendinize uygun ve ihtiyacınıza cevap verecek bir planı hazırlayın.
* Geçmiş yılların sınav sorularını mutlaka çözün.
* YGS'ye hazırlanıyorum derken, şimdi aldığınız dersleri ve konuları ihmal etmeyin. Bu ikisini dengelemenin en iyi yolu bir plan hazırlamaktır.
* Kafanızı meşgul eden sorunlarınızı size objektif bakabilen ve yardımcı olacağına inandığınız insanlarla paylaşın. Böylece psikolojik yükünüzü azaltırsınız.
* Kendinizi sürekli başkalarıyla kıyaslayarak, etrafınızdakilerin ne yaptığına bakarak, stresinizi daha da arttırırsınız. Bu yüzden öncelikle kendi ihtiyaçlarınız, hedefiniz ve başarınızla ilgilenin.
* En son; sınav sonucu ne olursa olsun, önemli olan ve sizi değerli kılan çaba harcamış olmanızdır. Bunu unutmayın!