Akıncı, yaptığı açıklamada, LYS ve SBS öncesi ailelere ve çocuklara uyarılarda bulundu. Akıncı, "Sınava hazırlanan çocuklar eğer, sınav sırasında başarısız olacağını düşünüyor, sık sık yapacağı netlere odaklanıyor, süreyi doğru kullanamayacağını ve bildiği bilgileri anımsayamayacağını düşünüyor ya da yeterince çalışamadığı için suçluluk duyuyorsa; diğer öğrencilerle kıyasladığında kendini başarısız ya da değersiz algılıyor ve ailesini hayal kırıklığına uğratmaktan korkuyorsa, sınava ilişin yüksek beklentileri kaygılarını tetikliyor, aşırı mükemmeliyetçiliği yoruyor ya da zeka düzeyinin sınav başarısı ile değerlendirileceğinden kaygılanıyorsa; bunca kaygının bir sonucu olarak kalp atışları, nefes alış-verişleri, mide bağırsak hareketleri hızlanıp terliyorsa, ailelerinin muhakkak hekime başvurmaları gerekir" dedi.
Akıncı, ailelerin çocuklarının profesyonel destek almaları gerekliliğine dikkat çekerek şunları kaydetti:
"Öğrenmenin ve keşfetmenin keyfi, yerini sınavda üst sıralarda olabilmeye bırakıyor. İyi bir sınav derecesi, kıran kırana bir rekabet, okul-dershane ve özel dersler arasında bir de büyümeye çalışmaktır. Buradan bakıldığında çocuk ve gençlerin işleri hiç de kolay değil ve başarılı başa çıkma yolları geliştirmek şart. Kaygı, belirsizlik içeren durumlarda genel olarak artıyor. Sınav da öğrenci için belirsiz bir durum. Bu nedenle öğrencinin, kendinin neyi başarabileceğini; bugüne kadarki başarılarıyla birlikte değerlendirip kendinden beklentilerini de benzer oranlarda oluşturması son derece önemli. Neyi başarabileceğine dair fikri olmadan başarısız olacağına inanmak sadece önyargı olabilir. Gerçekçi hedefler koyulması ve sürekli daha başarılı olduğunu düşündüğü, diğerleriyle kendisini kıyaslayıp umutsuzluğa kapılmamak önemli. Bunun dışında; sınav öncesi uykunun düzenli hale getirilmesi, böylece yorgunluk ve dikkatin zayıflaması gibi etkilerden bedeni ve zihni uzaklaştırmak, ani kaygı yükselişlerinde ise derin ve yavaş birkaç nefes alıp yine yavaş bir şekilde verilerek vücudun gevşetilmeye çalışılması son derece önemlidir."
Akıncı, çocukların geleceklerinde önemli bir rol oynayan sınavlara kısa bir süre kaldığını ifade ederek, "Sınav öncesi aileleri en çok endişelendiren şey ise, gelecek telaşı ve çocuklarının yaşamının olumsuz etkilenme olasılığı. Küçük yaştan itibaren dershaneler ve özel derslerle yoğun bir tempoda çalışan öğrenciler sürekli olarak birbirleriyle ve kendileriyle yarış halinde. Bu yoğun tempo ve yarış düzenine bazı öğrenciler daha rahat adapte olurken, diğerleri ise oldukça zorlanıyor ve hatta kaygıları nedeniyle bildiklerini dahi unutacak hale gelebiliyorlar" diye konuştu.