Selim’i Anarım Metni Cevapları
8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Ferman Yayınları Sayfa 162 Cevabı
HAZIRLIK ÇALIŞMALARI
“Emek” kelimesi size neler çağrıştırıyor? Düşüncelerinizi söyleyiniz.
Cevap: Emek kelimesi bana bir amaca ulaşmak için gösterilen çabayı, sıkıntılara ve zorluklara katlanmayı; her ne kadar zor olsa da başarıya ulaştıran bir durum olduğu için güzel bir şeyi çağrıştırıyor.
Metni özetleyerek okuma stratejisine uygun olarak okuyunuz. Bunun için metni türünün özelliklerine ve noktalama işaretlerine dikkat ederek sessiz okuyunuz. Sessiz okuma sırasında aşağıdaki soruları cevaplayınız.
• Metinde anlatılan olay nedir?
Cevap: Emek kelimesi bana bir amaca ulaşmak için gösterilen çabayı, sıkıntılara ve zorluklara katlanmayı; her ne kadar zor olsa da başarıya ulaştıran bir durum olduğu için güzel bir şeyi çağrıştırıyor.
• Metindeki kahramanlar kimlerdir?
Cevap: Metnin kahramanları Selim, avukat, bürodaki çocuk, yargıç, tutanak yazıcısı, tapu fen memuru ve Selim’in karısıdır.
• Metinde anlatılan olay ne zaman, nerede geçmektedir?
Cevap: Metinde anlatılan olay, avukatın bürosu ve Selim’in tarlasında (Kilizman köyü) geçmektedir. Avukatın bürosundaki görüşmenin tarihi belli değildir ama tarladaki keşif için ayın 17’si ifadesi geçmektedir.
• Metnin serim, düğüm ve çözüm bölümünde neler anlatılmaktadır?
Serim, düğüm ve çözüm bölümlerini şu şekilde özetleyebiliriz:
- Serim: Selim’in elinde çiçekler ve sepetle avukatın bürosuna gelmesi.
- Düğüm: Avukatla Selim’in çiçeklerle, büronun eski haliyle, çiçeklerle ilgili konuşmaları. Selim’in tarlayı güzel hale getirmek için yaptıklarını anlatması, keşif için tarlaya gidilmesi, Selim’in köy heyetine tarlada yaptıklarını anlatması, heyete ayran ikram etmesi ve yargıca çiçeklerden hediye etmesi.
- Sonuç: Avukatın Selim’le üç yıl sonra karşılaştığını söyleyip Selim’le ilgili güzel şeyler söylemesi.
1. ETKİNLİK
8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Ferman Yayınları Sayfa 166 Cevabı
Okuduğunuz metindeki anlamını bilmediğiniz kelime ya da kelime gruplarını aşağıya yazınız. Metindeki anlamını bilmediğiniz kelime ya da kelime gruplarının anlamını metnin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizin doğruluğunu TDK Güncel Türkçe Sözlük’ten kontrol ediniz. Anlamını öğrendiğiniz yeni kelime/kelime gruplarını sözlüğünüze yazınız. Öğrendiğiniz kelimeleri birer cümlede kullanınız.
Kelime/Kelime Grubu: Tarh
Tahminî Anlamı: Çiçek yetiştirilen yer
Cümlem: O çiftlikteki tarhlar çok bakımsızdı
Kelime/Kelime Grubu: Gen
Tahminî Anlamı: Büyük
Cümlem: Tarlada oluşan obruk gen bir boşluk oluşturmuş.
Kelime/Kelime Grubu: Niza
Tahminî Anlamı: Anlaşmazlık
Cümlem: Davada iki taraf arasında bir niza vardı.
2. ETKİNLİK
Aşağıdaki soruları metne göre cevaplayınız.
1. Selim, ilk gelişinde avukatın iş yerini neden sevmemiştir?
Cevap: Karanlık ve harap gözüktüğü için sevmemiştir.
2. Selim, tarlayı almadan önce tarla ne hâldeydi?
Cevap: Çok bakımsızmış, kimse hayvan bağlamazmış, kimse ekip biçmezmiş, kovalık, yılan ve kurbağa yatağıymış; tarlayı yaz kış su basarmış.
3. Karısıyla birlikte çalışan Selim, tarlada ne gibi değişiklikler yapmıştır?
Cevap: Önce damı yapmış sonra da ahır, samanlık ve arabalığı eklemişler. Sonra her yere çiçek dikip yetiştirmişler. Tarlayı su basmasın diye dört yanına hendekler kazmışlar. Su kuyusu açıp aradan çıkan suyla tarlayı sulamışlar.
4. Avukat, Selim’in tarlasını neye benzetmiştir? Neden?
Cevap: Avukat, Selim’in tarlasını “kına gibi” topraklara benzetmiştir , çünkü çok iyi işlenmiş ve verimli hale getirilmişti.
5. Avukat niçin Selim’i anmaktadır?
Cevap: İşlenmemiş bir tarla gördüğünde aklına Selim geliyor. Selim kendi tarlasını çok kötü bir durumdan çok iyi bir hâle getirdiği için o tarlayı da Selim olsa ne güzel hâle getirirdi diye düşünüyor.
3. ETKİNLİK
Okuduğunuz metnin konusunu ve ana fikrini aşağıya yazınız.
Metnin Konusu: Tarlasına tapu almak isteyen Selim’in tarlasında yaptığı güzel işler.
Metnin Ana Fikri: İnsan istedikten sonra en kötü yerleri bile çok güzel bir duruma getirebilir, yeter ki bunu istesin.
4. ETKİNLİK
8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Ferman Yayınları Sayfa 167 Cevabı
Okuduğunuz “Selim’i Anarken” adlı metindeki hikâye unsurlarını belirleyerek aşağıya yazınız.
Yer: Avukatın bürosu, Selim’in Kilizman köyündeki tarlası ve oradaki evi. Ayrıca parçanın sonunda yazarın Selim’le karşılaştığı yer olarak Yalı kahvelerinin önü ifadesi geçmektedir.
Zaman: Zaman net belirtilmemiştir, heyetin keşif için tarlaya gitmesi için ayın 17’si ifadesi kullanılmıştır. Parçanın sonunda da üç yıl sonra ifadesi geçmektedir.
Kişiler/Varlıklar: Kişiler; Selim, avukat, bürodaki çocuk, yargıç, tutanak yazıcısı, tapu fen memuru ve Selim’in karısıdır. Varlıklar; yazıhane, çiçekler, sepet, vazo, sandalye, kahve, tarla, domates, masa, ayran, tepsi dam, ahır vb.dir.
Olay Örgüsü:
- Selim’in avukatın yazıhanesine gelmesi
- Çiçeklerle, avukatın yazıhanesinin eski ve yeni hali ve tarla ile ilgili konuşmaları. Selim’in tarlayı çok kötü bir hâlde alıp orayı güzel hale nasıl getirdiğini anlatması
- Keşif heyetinin Selim’in tarlasına gitmesi
- Selim’in heyete de tarlada neler yaptığını anlatması
- Selim’in yargıca aşı için çiçeklerden hediye etmesi
- 3 yıl sonra avukatla Selim’in karşılaşması
5. ETKİNLİK
Okuduğunuz metindeki gerçek ve kurgusal unsurları tespit ediniz. Tespit ettiğiniz gerçek ve kurgusal unsurları aşağıya yazınız.
Gerçek Olabilecek Unsurlar:
- Coğrafi isimler (Ödemiş, Kilizman) gerçek yerleri ifade edebilir.
- Bahsedilen işler (yargıç, tutanak yazıcısı, tapu fen memuru) ve prosedürler (keşif, mahkeme, tanıklık) gerçek dünyadaki prosedürleri yansıtıyor olabilir.
- Tarım ve bahçecilikle ilgili detaylar (tarla ekimi, su basması, drenaj hendekleri, domates fidanları) gerçekçi ve somut bilgilere dayanıyor olabilir.
- İtalyan domates fidanları gibi detaylar gerçek dünya bilgisine dayanabilir.
Kurgusal Olabilecek Unsurlar:
- Selim ve diğer karakterler: Bu isimler ve karakterlerin özellikleri yazarın yarattığı kurgusal karakterler olabilir.
- Selim’in bahçesi ve tarlası ile ilgili anlatılan hikâye: Bu, yazarın hayal ürünü bir hikâye olabilir.
- Diyaloglar ve karakterlerin içsel düşünceleri: Bunlar genellikle yazarın yaratıcılığı ile şekillenen kurgusal unsurlardır.
6. ETKİNLİK
8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Ferman Yayınları Sayfa 168 Cevabı
Aşağıda metinde geçen deyimler verilmiştir. Deyimlerin karşılarında verilen anlamlardan doğru olanı işaretleyiniz ve deyimleri kendi cümlelerinizde kullanınız.
gözüne kestirmek
→ a) Başarabileceğini ummak.
→ b) Dalgınlıkla görmemek.
Cevap: Ali bu zor sınavı gözüne kestirmişti, iyi bir puan alacağından emindi.
gönlünü etmek
→ a) Bir şeyi sevmeye, istemeye veya yapmaya içten yönelmek, eğinmek, meyletmek.
→ b) Birini razı ve hoşnut etmek.
Cevap: Siz gidin ben babamın gönlünü ederim.
başım ağrıtmak
→ a) Başına büyük bir dert almak.
→ b) Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
Cevap: Başını ağrıttığımı biliyorum ama bunu birisine anlatmalıydım.
ayak basmak
→ a) Bir yere varmak, ulaşmak.
→ b) Deniz, göl vb.nden karaya çıkmak.
Cevap: Nihayet Türkiye topraklarına ayak bastık.
7. ETKİNLİK
8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Ferman Yayınları Sayfa 169 Cevabı
Sınıfınızda “emek”, “tembellik” ve “çalışkanlık” kelimelerinin size çağrıştırdıklarıyla ilgili bir konuşma yapınız. Konuşmanızda eleştirel konuşma stratejisini uygulayınız. Konuşmanızda ele aldığınız konuyu olumlu ya da olumsuz yanlarıyla, tarafsız bir bakış açısıyla değerlendirerek farklı fikirler ve yaklaşımlar üretiniz. Konuşmalarınızda uygun geçiş ve bağlantı ifadeleri kullanmaya özen gösteriniz.
Saygıdeğer Arkadaşlarım,
Bugün sizinle, hayatımızın temel kavramlarından biri olan "emek", "tembellik" ve "çalışkanlık" üzerine bir konuşma yapmak istiyorum. Bu kavramlar, günlük yaşantımızda sıkça duyduğumuz ve deneyimlediğimiz terimlerdir. Ancak, her birinin bize çağrıştırdığı farklı düşünceler ve duygular vardır.
İlk olarak, "emek" kavramına odaklanalım. Emek, yaşamımızın her alanında karşımıza çıkan bir gerçektir. Çalışarak, çaba harcayarak elde ettiğimiz her şey, emeğimizin bir ürünüdür. Ancak, bu noktada adaletli bir paylaşımın önemini de unutmamalıyız. Emek, sadece bireyin değil, toplumun da refahını belirleyen bir faktördür.
Diğer taraftan, "tembellik" kavramı genellikle olumsuz bir çağrışıma sahiptir. Ancak, her insanın zaman zaman dinlenmeye, gevşemeye ve yeniden enerji toplamaya ihtiyacı vardır. Tembelliği, gereksiz ve sürekli bir durum olarak değil, dengeli bir yaşamın parçası olarak görmek önemlidir.
Son olarak, "çalışkanlık" kavramına gelelim. Çalışkanlık, hedeflere ulaşma konusunda önemli bir faktördür. Ancak, aşırı çalışmak, insanın fiziksel ve zihinsel sağlığını olumsuz etkileyebilir. Çalışkanlık ile birlikte dengeyi bulmak, başarıya giden yolda sürdürülebilir bir tempoyu sağlamak da önemlidir.
Özetle, emek, tembellik ve çalışkanlık kavramları her birimizin hayatında önemli yer tutan kavramlardır. Ancak, bu kavramları değerlendirirken dengeli bir bakış açısıyla yaklaşmalı, her birini olumlu ve olumsuz yönleriyle ele almalıyız. Unutmamalıyız ki hayat, bu üç kavramın uyum içinde olduğu bir denge üzerine kuruludur.
Teşekkür ederim.
8. ETKİNLİK
Aşağıya “serbest yazma” yöntemini kullanarak seçeceğiniz bir konuda masal yazınız. Metni yazarken yazım kurallarına uymaya özen gösteriniz. Bu amaçla yazım kılavuzundan yararlanabilirsiniz. Metninizi gözden geçirirken varsa metninizdeki yazım, noktalama hatalarını ve anlatım bozukluklarını düzeltiniz. Yazdığınız metni sınıfta arkadaşlarınıza okuyunuz.
GÜZEL BİR DOSTLUK MASALI: "MELEK VE KÜÇÜK KUŞ"
Bir zamanlar çok uzaklarda, masmavi bir gökyüzünün altında, sevgi dolu bir ormanın kenarında, bir melek ve bir küçük kuş yaşarmış. Melek, adı Melis, beyaz tüyleri ve parıldayan gözleriyle herkesin kalbini ısıtan bir varlıktı. Küçük kuş ise, adı Kıvırcık, rengarenk tüyleri ve neşeli şarkılarıyla ormanın en mutlu canlısıydı.
Bir gün Melis, ormanda dolaşırken ağlayan bir kuzu buldu. Kuzu annesini kaybetmişti ve çok üzgündü. Melis, kuzuya sarılıp ona sevgi dolu sözler söyledi. Kıvırcık da hemen yanlarına gelip neşeli şarkılarıyla kuzuyu güldürmeye çalıştı. Üçü bir araya geldiklerinde, birbirlerini tamamladıklarını fark ettiler.
Bu olaydan sonra Melis, Kıvırcık ve kuzu, birbirlerine sıkı sıkıya bağlandılar. Arkadaşlıkları, ormanda birbirlerine yardım ederek, birlikte oyunlar oynayarak ve birbirlerine sevgiyle bakarak her geçen gün daha da güçleniyordu. Melis, Kıvırcık ve kuzu, ormanda birlikte yaşamanın ve birbirlerine destek olmanın ne kadar güzel bir duygu olduğunu keşfettiler.
Bir gün ormanda büyük bir fırtına çıktı. Rüzgarlar, ağaçları sallıyor, yağmur damlaları ise yere düşüyordu. Melis, Kıvırcık ve kuzu, birlikte sıkı sıkıya sarılarak fırtınayı atlattılar. Bu zorlu anı birlikte geçirmenin, dostluklarını daha da güçlendirdiğini anladılar.
Böylece Melis, Kıvırcık ve kuzu, sevgi dolu bir dostluk masalının kahramanları oldu. Her zaman birbirlerine destek olan, birlikte gülen ve birlikte ağlayan bu üç güzel ruh, ormanlarının en mutlu köşesinde yaşamaya devam ettiler. Ve bu masal, dostluğun ne kadar değerli olduğunu bize anlatan bir hikaye oldu.