Sela, bazı özel günlerde ezandan önce veya kılınacak cenaze namazını haber vermek amacıyla camilerde okunur. Selanın amacı duyurmak, haberdar etmekdir.
Cuma Günleri Cuma Ezanından önce ve Perşembe günleri yatsı ezanından önce okunarak Cuma Namazını hatırlatır.
SELÂ VE ANLAMI
Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Rasulallah!
Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Habiballah!
Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Nûre Arşillah!
Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Hayra Halgillah!
Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Seyyidel Evveline Vel Ahirin!
Vel Hamdü Lillahi Rabbil Alemin!"
MEALİ:
"Ey Allah'ın Resûlu, salat-u selam senin üzerine olsun!
Ey Allah'ın Habibi, salat-u selam senin üzerine olsun!
Ey Allah'ın Arşının Nuru, salat-u selam senin üzerine olsun!
Ey Allah'ın Mahlukatının Hayırlısı, salat-u selam senin üzerine olsun!
Ey Öncekilerin ve Sonrakilerin Efendisi, salat-u selam senin üzerine olsun!
Hamd Alemlerin Rabbi Olan Allah İçindir!"
Selâ ne zaman okunur, neden okunur
Cuma ve bayram selâsı; Yaşadığımız zamanda hala uygulanan cuma ezanından bir saat önce müezzinlerin minareden yüksek sesle salavat getirmeleri, hem insanların salavat getirmelerini hatırlatmak yönünden hem de yoğun olarak çalışan insanlara cuma namazını hatırlatmaları bakımından selâ okunur. Selâyı duyan, o günün cuma olduğunu hatırlar. Önceleri bayram ve cuma namazlarından önce dilkeşhâveran makamında okunur. Bu salâ içinde Cuma Sûresi’nin cuma namazıyla ilgili ayeti ve hadislerden bölümlerde söylenirdi.
Anadolu’nun birçok şehrinde pazartesi ve perşembe geceleri hatta bazı yerlerde her vakit okunurdu. Şunu belirtelim Diyanet İşleri Başkanlığı, vatandaşlardan gelen yoğun talep üzerine perşembe akşamı verilen selâ geleneğini İstanbul'da yeniden hayata geçirdi. Anadolunun bazı yörelerinde hala devam etmekte. Cenaze salâsı; vefat haberinin duyurulması maksadıyla hüseyni okunan salât-ü selâm ile cenâzenin kabre götürülüşü sırasında düzenlenen cenaze alayında ve definden sonra okunan salâ olmak üzere iki çeşittir. Salât-ı Ümmiyye; bazı dinî törenlerde ve dinî günlerde, kısaca salât-ü selâm getirilmesidir. Ölümü haber vermek için, mahallede bir cenaze varsa hüzünlü bir sesle okunmaya başlar selâ.
Mahalle sakinlerinden kimin vefat ettiğini öğrenmek isteyen kulak kesilir. Çoğu kişinin selâya dair zihnindeki bilgi bundan ibarettir. Bugün sadece vefat haberini vermek için minareden okunan selânın öğrettiği herkesin ölüme soğuk bakmasını engeller. Niye sadece Mevlânâ’nın ölümüne şeb-i arus deniyor. Biz de ölümümüze böyle bakabiliriz. Bu gelenekler korkuyu uzaklaştırır.
Cenaze selasında farklı olarak ölümle ilgili hadis ve ayetler okunuyor. “Vakit geçmeden önce namaz kılmakta acele ediniz, ölüm gelmeden tövbede acele ediniz.” hadisleriyle “Her canlı ölümü tadacaktır, Allah’tan geldik Allah’a gideceğiz.” ayetleri okunur. Selâ, bazı kaynaklara göre Fatimiler zamanında Mısır’da başlamış, bazı kaynaklara göre ise Hz. Ömer’in torunu Abdülaziz döneminde Emevilerin zamanında okunmaya başlamış. Osmanlı, bu geleneğe diğer Müslüman toplumlardan daha çok sahip çıkmış.
Selâ birliğe çağrı ve uyanın yöntemidir. Halka saldırı girişimi üzerine de hem tepki hem haber verme amacıyla selâlar okunuyor. "Sela, Anadolu'nun kutlu nefesidir" Bu topraklar Hz. Muhammed'e saygının bir sonucunda 'cihan imparatorluğu' namı ile anılır olmuşlar. Ona gösterdikleri saygı, bizim irfanımızdan kaynaklanmış. Sadece dinin salt kuralları değil aynı zamanda kalbi birlik beraberlik boyutunu yaşayan Anadolu Müslümanları bu boyutu yüzyıllar boyunca oluşturdukları medeniyetle İslam’ın irfan boyutunu da yaşamaktadırlar.