Sebe' Suresi kaçıncı sayfada
Adını Güney-batı Arabistan'daki bir bölgeden veya burada yaşamış olan eski bir kavimden alan Sebe' Kur’ân-ı Kerîm'de 34. sûrenin adıdır. Mekke'de nâzil olup, 54 âyet olan sûrenin adı 15. âyette geçer.
Allah'a hamd ile başlayan sûrede Allah'ın ilminin genişliği, iyilerin sevabı ve kötülerin cezâiarı anlatılır; âhirete inanmayanlar tenkid edilir. Davud ve Süleyman peygamberlerin kudretine, Allah'ın Sebe' halkına lütuflarına ve nankörlük göstermeleri yüzünden uğradıkları felâkete işâret edilir. Müşriklerin inanıp bağlandıkları putların âciz birer varlık oldukları, mutlak kudret ve ikram sahibinin Allah olduğu, Hz. Muhammed’in bütün insanlara peygamber olarak gönderildiği, kâfirlerin Kur'ân karşısındaki ısrarlı inkarcılıkları, bunlardan güçlü ve elebaşı olanlar ile zayıf olanların, âhirette gerçekle yüzyüze geldiklerinde birbirini suçlamaları ve bu son pişmanlıkların kimseye fayda vermeyeceği belirtilir. Güzel ve yararlı işlerden başka hiçbir şeyin insanı Allah'a yaklaştırmayacağı, âhirette kimsenin kimseye faydasının dokunmayacağı, ifade edilir. Sebe' sûresi, âhirette kâfirlerin içinde bulunduğu son derece zor ve çaresiz durumu anlatan âyetlerle sona erer.
Sebe Suresinin Fazileti, Sırları ve Duaları
- Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Her kim Sebe Suresini (vird edinip) okursa, Allah’ü Teala o kimseyi kıyamet gününde Peygamberlerle musafaha ettirir."
Sebe Suresi Hakkında Rivayetler
- Bu sureyi okuyan kimse, cin şerrinden emin olur.
- Sara hastalığına yakalanan kişiler için bu sure yazılır, zemzem suyu içine konulur ve ara ara bu sudan içirilir ve yüzüne de sürülürse, Allah’ın izniyle şifa bulur.
- Kötülük yapmayı planlayan kişilerin hilelerinin boşa çıkması için Sebe Suresinin 45-50. ayetleri okunup dua edilmelidir.