Milyonlarca öğrenciyi yakından ilgilendiren okul notları konusunda Milli Eğitim Bakanlığı bürokratları bir adım bile atmadı. Defalarca yazdım, tekrar hatırlatmakta yarar var. Bu yıl sınava giren ve tüm soruları doğru yanıtlayan, ancak okul ortalaması 97’nin altında olan bir öğrenci istese de Türkiye’nin en yüksek puanlı okullarından İstanbul Lisesi ve Galatasaray Lisesi’ne giremeyecek. Ama notların öğrencinin geleceğini bu kadar etkileyeceğini bilen ve hakettiğinin üstünde vererek karnesini 100 ile dolduran okulların öğrencileri her zaman adil davrananların önüne geçecek. Hatırlayın, bir zamanlar süper liseler vardı. Sadece notla öğrenci alan süper liseler açılmaya başlayınca birden devlet okullarında bile 100 ortalama ile mezun olan öğrencilerin sayısı 5’e, 10’a katlandı. İlkokul öğretmenleri öğrencilerinin bu liselere girmesi için notları şişirdikçe şişirdi. Şimdi aynı şey notun önem kazandığı, puanı etkilediği SBS için de geçerli.
Notların karıştığı her türlü eleme, seçmenin Türkiye’de hiçbir zaman geçerliliği yok. Adil de değil. Ama, bütün bunlara rağmen SBS’de olduğu gibi bu ısrar niye çok merak ediyorum. Kimse çıkıp da okulların önemi yadsınmaz demesin. Çünkü, eğitimin içinde olan herkes de artık bu sistemin yanlış olduğunu yüksek sesle dile getirmeye başladı bile. Bakanlığın, öğrencilerin mağduriyetini önlemesi için hiç değilse bu yıl son kez yapılan sınav öncesi notların liselere girişte kullanılmayacağını ya da puanlara çok fazla katkısı olmayacağını açıklaması gerekir.
Bakanlıktaki üst düzey atamalar
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın koltuğa oturmasının ardından Bakanlıktaki bekleyiş de devam ediyor. Bakanlığın iki numaralı koltuğu için bugüne kadar farklı isimler ortaya atıldı. Müsteşarlık koltuğu için bazıları sevdiklerinin, bazıları da kendi isimlerini kulaklara fısıldadı. Şu ana kadar kesin olan müsteşar yardımcısı Halis Yunus Ersöz’ün Bakanlık değişimi öncesi, eski görev yeri İstanbul Üniversitesi’ne dönüş hazırlığında olduğu. Ersöz’ün yeni Bakanın gelmesiyle istifa ettiği konuşulurken, diğer müsteşar yardımcıları için de söylentiler sürüyor. Konuştuğum bazı üst düzey yöneticiler ise işlerinin başında olduğunu vurguluyorlar. Ancak, Bakan Avcı’nın “Eline tebeşir değmeyen, sınıfa girmeyen” hiçkimsenin üst kademede görev yapmasına pek de sıcak bakmadığı görüşü karşısında da her an çantalarını toplamaya hazır vaziyette beklediklerini de ekliyorlar. Diğer üst düzey yöneticilerin de onlardan farkı yok. Genel Müdür ve Grup Başkanları da Bakan Avcı’nın bu söylentiler karşısındaki tavrını merak ediyorlar. önümüzdeki günlerde bakalım milli eğitimin merkezinde neler olacak?