Sevgili arkadaşlar;
Hepimizin bildiği gibi savaş, insanlık için büyük bir felakettir. Şiddetin en katı ve yoğun hali olan savaş, asla sorunların çözüm şekli değildir. İletişim ile, konuşmak ile, tartışmak ile çözülemeyen hiçbir sorun; savaş ile çözülemez. Bütün insanlık bunun farkına varmalı ve savaşın bir sorun çözme yöntemi olmadığını anlamalıdır. Savaş, sorunları çözmez; aksine büyütür ve derinleştirir.
Savaşların en büyük mağdurları, savaşların çıkmasını hiç de istemeyenlerdir. Çünkü savaşların en büyük etkisi çocuklar üzerine olmaktadır. Üstelik çocukların dünya yönetiminde de herhangi bir söz hakkı bulunmamaktadır. Dolayısıyla savaştan en çok zarar gören kesim olan çocuklar; savaşların başlaması, ya da başlamaması konusunda veya sona ermesi konusunda maalesef herhangi bir etkiye sahip değildir. Savaş olmasını istemeyen çocukların savaşlardan en çok etkilenen kesim olması ne kadar adildir?
Sevgili arkadaşlar;
Savaşlar, çocukların gelecek onlarca yılını mahvetmektedir. Savaşlar çocukların ailelerini parçalamaktadır. Çocukların aile bütünlüklerini bozmaktadır. Çocuklar savaşlar yüzünden annesiz ve babasız kalmaktadır. Savaşlar, çocukların temiz suya erişimini zorlaştırmaktadır. Savaşlar çocukların besinlere ulaşmasını engellemekte ve bu nedenle çocukların yeterli beslenememesine neden olmaktadır. Çocuklar, savaşlar nedeniyle eğitim alamamaktadır. Savaşlar, çocukların geleceğini çalmaktadır ve hayatını elinden almaktadır.
Evsiz ve yurtsuz kalan savaşın çocukları; hayata 1-0 değil, adeta 10-0 yenik başlamaktadırlar. Bunun en yakın örneğini Suriye’de yıllardır yaşanan iç savaş nedeniyle hayatlarını kaybeden, engelli kalan ve hayatları çalınan çocuklardan görmekteyiz. Savaş, hiçbir şeyini çalmadığı çocukların dahi en azından çocukluğunu çalmaktadır ki; bu bile bir çocuğa yapılabilecek en büyük kötülükler arasında yer almaktadır.