Tâbiî sözcüğünün çoğulu olan Tâbiîn, sahabeden herhangi biriyle mü’min olarak görüşüp ondan ilim alan ve iman üzere ölen kimselere denilmektedir. Tâbiîn dönemi, hicretin 180. (796) senesine kadar devam eder. Tâbiîn nesli yaş durumlarına göre gruplara ayrılır. Âlimler bu grupları Büyük Tâbiîler, Orta Yaşlı Tâbiîler ve Küçük (Genç) Tâbiîler şeklinde isimlendirmişlerdir.
Tebe-i (tebe'ut) tabiin, Tebe'ut tabiin (تابع التابعين) , tabiin'e tâbi olanlar demektir. Yani tabiin'i görmüş, onları izlemiş Müslüman kimselerdir.
Bir kişinin bunlardan birisi olması için Müslüman olarak tabi olması ve müslüman olarak ölmesi gerekir.
"Sahabe, tabiin ve tebe-i tabiin" dönemleri İslam'ın doğuşundan sonraki yaklaşık 200 yıllık dönemdir. Bu kişiler İslam dininin kaynağı vahye ve Hz. Peygamber'e en yakın kişiler oldukları için önemlidirler.
Sahabe, sahabî kelimesinin çoğuludur ve dostlar, arkadaşlar, beraber bulunanlar manalarına gelir. Aynı manada kullanılan ashab kelimesi ise, “sâhib” (dost, arkadaş) kelimesinin çoğuludur.
Sahabe, terim olarak Hazreti Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’i, peygamberliği sırasında gören, Onunla konuşup görüşen, O’na iman eden ve Müslüman olarak ölen kimselere verilen isimdir.
İslam âlimlerinin çoğu sahabeyi böyle tarif etmişlerdir. Buna göre sahabe olmak için;
- Hazreti Peygamberle görüşmek,
- Onunla sohbet etmek,
- O’na iman etmek,
- Müslüman olarak ölmek şarttır.