Sağlık için yoğurt yenmesi şart

Açık yoğurdun her zaman daha iyi olduğunun altını çizen Doç. Dr. Yavuz Dizdar, sağlık için yoğurt yenmesinin şart olduğunu söyledi.

Açık yoğurdun her zaman daha iyi olduğunun altını çizen Doç. Dr. Yavuz Dizdar, sağlık için yoğurtyenmesinin şart olduğunu söyledi.

Sofraların vazgeçilmez lezzeti yoğurdu sağlığımız için yememiz şart. Özellikle mide ve bağırsak hastalıklarına iyi gelen yoğurt, aynı zamanda sağlıklı beslenmeye de yardımcı oluyor. Bazı farklı düşünceler olsa da uzmanların genel görüşü evde yapılan yoğurdun daha sağlıklı olduğu yönünde.

Bu anlamda ev yoğurdunun sağlık açısından önemini değerlendiren İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Onkolog Doç. Dr. Yavuz Dizdar, iyi bir yoğurdun insan vücudu için vazgeçilmez olduğunu ifade etti.

İyi bir ev yoğurdunun nasıl yapılması gerektiğini anlatan Doç. Dr. Yavuz Dizdar öncelikle iyi bir süt bulunması gerektiğinin altını çizerek, "Ev yoğurdu dediğiniz zaman, bu süt açık süttür. Piyasadan günlük pastörize süt de alabilirsiniz ama onların hepsi belli bir işlemden geçiyor. Bu işlemlerde sütün yağını alıyorlar, biraz homojen hale getiriyorlar. Dolayısıyla sizin burada tutturduğunuz yoğurt bir miktar kıymet kaybediyor" dedi.

"STANDART YOĞURT YOKTUR"

İyi süt bulma şansının olduğunu söyleyen Doç. Dr. Dizdar tarifine şu şekilde devam etti:

"Süt bir taşım kaynadıktan sonra ılındığı zaman, ki ev kadınları ve uğraşan insanlar iyi bilirler, süt parmağınızın değeceği sıcaklığa eriştiğinde mayalanıyor. Bu noktada insanların aklı karışıyor. Bir kısmı diyor ki 'hazır mayalar var, onlardan kullanalım'. Nohuttan da maya yapabilirsiniz, başka bir şeyden de maya yapabilirsiniz, bir yerden aldığınız yoğurdun mayasını da kullanabilirsiniz. Bunların her biri ayrı bir ekosisteme dönüşür. Yani standart yoğurt diye bir kavram yok."

"ÇOCUKLAR İÇİN TATLI ERİŞKİNLER İÇİN EKŞİ YOĞURT MAKBUL"

Havanın sıcaklığı, sütün özelliği ve hayvanın yediğine bağlı olarak yoğurdun içeriğinin, tadının, kıvamının değişiklik göstereceğini belirten Doç. Dr. Dizdar, "Gerçek yoğurt eğer manda sütünden yapılan değilse kaskatı olmaz. Endüstrinin işlemi o katılaşma işlemine neden oluyor. Gerçek yoğurt hafif sulanır. Suyu da besleyicidir. Çünkü o peynir altı suyundan oluşmakta. Ekşitirseniz daha başka bir şeye dönüşür. Yoğurt bebekler ve çocuklar için tatlı, erişkinler için ekşisinin daha makbul olduğunu söyleyebiliriz" şeklinde açıklamada bulundu.

"DETOKS YAPANLAR YOĞURTLA BESLENİYOR"

Yoğurdun insan vücudu için özellikle yaşadığımız coğrafyada vazgeçilmez olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Dizdar, "Bizim coğrafyamızda detoks işlemini yapan sistem yoğurtla besleniyor. Bakınız sütle değil, yoğurtla besleniyor. Ekşime ile birlikte detoks için gereken hammaddelerde daha fazla artış meydana geliyor. Siz de vücudunuzun eksiğini gidermek için bu coğrafyada bunu kullanıyorsunuz. Ama kışın boza da bunu kurtarabilir. Diğer gıdalarda bu özellik yok. Çünkü süt dediğiniz şey bir yaşam formudur. Süt bir besin maddesi değildir. Biz beslenme niyetiyle de kullanıyoruz ama akışkan yaşam formu bebeğin eksiğini tamamlamak üzere annenin dokusundan salgılanıyor. O yüzden de yaşam formu olduğu için peynir, yoğurt ya da kefire dönüştürebiliyorsunuz. Bunların her biri de insana farklı farklı kaynaklar sağlıyor" diye konuştu.

"AÇIK YOĞURTLARA GÜVENEBİLİRSİNİZ"

Açık yoğurdun her zaman için daha iyi olduğunun altını çizen Doç. Dr. Dizdar sözlerini şu şekilde sonlandırdı:

"Piyasadaki bütün ambalajlı ürünler bir homojenizasyon işleminden geçmek zorunda ki raf ömrü uzasın. Dolayısıyla bildiğiniz bir açık yoğurtçu varsa güvenle alabilirsiniz. Çünkü yoğurdun içinde bakteri üremez. Yoğurt zaten kendiliğinden de oluşan bir şey. Piyasadan içtiğiniz ayranla, aldığınız yoğurtla, kutulanmış ürünlerle eksiklerin karşılanması maalesef mümkün değil. İnsanlar bir hastalık söz konusu olduğunda 'içine bir şey mi katıyorlar' diye bir etken arıyor. Hayır! Bir şey katmıyorlar. Mevcut katma değeri ortadan kaldırırsanız bozulmamaya başlıyor. Ve bu sizin için vücudunuzda eksiklik demek. Bütün hastalıklar bir katığın ya da bir kimyasalın fazlalığıyla ortaya çıkmaz. Vücudunuzun savunmasını zayıflatırsak zaten sistem çöker. O zaman da hastalık ortaya çıkar. Dolayısıyla teraziyi yükseltmek istiyorsanız yoğurdu yiyeceksiniz."

Türkiye genelinde farklı bölgelerden elde edilen bilimsel veriler; toplumumuzda her 100 kişiden sadece 35'inin düzenli yoğurt tükettiğini gösteriyor. Eğer siz de 'Düzenli yoğurt yemiyorum' diyorsanız, midenizde yoğurt için yer açmanız gerektiğini hatırlatmak isterim. Yoğurdu beslenmenize düzenli olarak eklemeniz için önemli bilimsel bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum: 
1- Antibiyotik Kullananlarda Panzehir Etkisi Yaratır: Ne zaman antibiyotik kullanmak zorunda kalırsanız, yoğurdun günlük beslenmenizde daha önemli hale geldiğini aklınızdan çıkarmamalısınız. Antibiyotikler, hastalık etmeni olan zararlı bakterilerin vücutta yok olmasını sağlarken bağırsaklarda yararlı bakterilerin de ölmesine neden olur. Eğer antibiyotik kullanımına bağlı yararlı bakterilerin bağırsakta korunmasını istiyorsanız, antibiyotik içtikten sonra yoğurt tüketmeyi ihmal etmemelisiniz. 
2- B Vitaminlerinin Üretimini Tetikler: Vücudumuz çok az vitamini kendisi üretir. Bağırsaklarda olan bu biyolojik olay sadece B grubu vitaminlerinden bazıları ve K vitamini için geçerlidir. B grubu vitaminlerinin; vücudun enerji dengesi, sinir sistemi iletimi ve bağışıklık sistemi hastalıklarından korunmak için önemli yeri olduğundan besinlerle alınması şarttır. Ancak yoğurdun sihirli bir etkisi bulunur. Düzenli yoğurt yiyenler, bağırsaklarında B grubu vitaminlerini üretmeye başlar. Bu etkinin olabilmesi için yoğurdu suyu ile beraber tüketmelisiniz. Bu nedenle süzme yoğurt değil normal yoğurt yemelisiniz. 
3- Kan Şekerini Dengeler: Yapılan araştırmalarda, ekşimemiş ve kaymağı alınmış yoğurt yiyen kişilerin kan şekerlerinin düzene girdiği bildirilmiştir. Ayrıca yoğurt bağırsaklardan geçişi de yavaş olan bir yiyecek olduğundan yedikten sonra kan şekerine yansıması da çok yavaş olur. Yemeklerinizin yanında bu nedenle muhakkak yoğurdu sade, kaymağı alınmış ve ekşimemiş şekli ile yemenizi tavsiye ederim. 
4- Hastalıklara Karşı Doğal Kalkandır: Laktik asit içermesi, yoğurdu diğer birçok besinden ayıran en önemli unsurdur. Laktik asit bağırsak içi ortamı aside çevirerek, yani ortamın pH'ını düşürerek kanser yapıcı maddelerin üremesini önlerken, bağışıklık güçlendirici metabolitlerin de artmasını sağlar. Temel olarak yoğurt mükemmel bir bağışıklık güçlendiricidir. Yoğurtta bulunan laktik asit bakterilerinin; kanser, enfeksiyonlar, gastrointestinal hastalıklar ve astımı önleyici ciddi etkisi bulunmaktadır. Yoğurdun günlük ve taze olarak yenmesi, bu hastalık önleyici etkisini daha da artırmaktadır. 
5- Sindirimi Rahatlatır: Yoğurtta bulunan Laktobasillus Bulgaricus, bağırsak hareketini artıran ve hiçbir besinde bulunmayan özel bir bakteridir. Yoğurt, laktik asidi sayesinde zararlı bakterileri öldürerek ishal oluşumunu önler ve bağırsağın sağlıklı bir iç ortam olmasını sağlar. Açıkçası bu kalsiyum deposu fermente süt ürünü tam bir bağırsak temizleyicisidir diyebiliriz. Yoğurt; yendikten sonra kalsiyumun emilimini artırır, kaliteli hayvansal protein içermesi sayesinde bağırsaklarda doygunluk hormonunun uyarılmasını da sağlar.

👍 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.

Sağlık Haberleri