Sadaka-i câriyenin çeşitlerine gelince, bunun örnekleri pek çoktur.
Bazıları şunlardır:
Mescitler (câmiler) yaptırmak, ağaçlar dikmek, su kuyuları açtırmak, Kur'an-ı Kerim bastırıp dağıtmak, kitaplar bastırmak sûretiyle faydalı ilmi yaymaya çalışmak ve dînî kasetler satın alıp dağıtmak gibi.
"Şüphesiz ölümünden sonra mü'mine, ameli ve sevaplarından erişen şeylerden bazıları şunlardır:
- (Öğretmek veya telif etmek sûretiyle) yaydığı bir ilim,
- Geride bıraktığı (kendisine duâ eden) hayırlı bir evlât,
- (Okunsun diye) miras olarak bıraktığı bir mushaf (Kur'an),
- İnşa ettiği bir mescid (câmi),
- Yolda kalmışlar (yolcular) için inşa ettiği bir ev,
- ( Kanal açmak sûretiyle) akıttığı bir nehir,
- Hayatta, sıhhati yerindeyken verdiği bir sadaka, ölümünden sonra kendisine erişir.
Öldükten sonra da, amel defterimize sevap yazdıran sadakadır. Sadaka-i cariye, cami, çeşme, yol yapmak, ağaç dikmek, faydalı ilmi eser bırakmak gibi insanlara faydası dokunan her çeşit iyi işlerdir. Bir hadis-i şerif meali:
(İnsan ölünce, üç şey hariç ameli kesilir: Sadaka-i cariye, faydalı ilmi eser bırakmak veya ona dua ve istigfar edecek salih evlat.) [Müslim]
Herkes cari sadaka olarak cami yaptıramaz, ilmi eser yazamaz. Ama kolayı var. Faydalı bir eserin dağılmasına sebep olmak da, o kitabı yazmak gibi sevap getirir. Bir hadis-i şerif meali: (Mümine, öğrenip yaydığı ilmin sevabı, ölümünden sonra da devam eder.) [İbni Mace]