“İsmail’i, Elyesa‘yı ve Zülkifl’i de an. Hepsi de iyi kimselerdir.” (Sa’d suresi, 48. ayet.)
Hz. İbrahim (a.s.) ve Hz. İsmail’in (a.s.) ettiği bir dua şöyledir:
“Soyumuz içinden, onlara senin ayetlerini okuyacak, kitabı ve hikmeti öğretecek, onları arındıracak bir elçi çıkar Rabb’imiz! Çünkü yalnız sensin kudret ve hikmet sahibi.” (Bakara suresi, 129. ayet.)
Yukarıdaki ayetleri arkadaşlarınızla yorumlayınız.
Her insan öldükten sonra arkasından iyi bir evlat bırakmak ister. Bu Peygamberlerimizde kendi arkalarından salih evlatlar olmasını istemiş, böylece ahirette hayır defterleri kapanmasın istemiş olabilirler. Çünkü hadiste hayırlı bir avladı olanın amel defterinin kapanmayacağı söylenmiştir.
Hz. Peygamber’e geçmiş peygamberlerin ve diğer sâlih kulların güçlü iradeleri, basiretli tutumları hatırlatılmaktadır. Onlar, dünyada sıkıntı çekseler bile âhiret yurdunu asla unutmadıkları için Allah kendilerini günahlardan arındırmış, ruhlarını ismet (günahsızlık) sıfatıyla donatmış; bu sayede Allah katında seçkinler ve iyiler arasında yer almışlardır. Bu âyetlerin ifadesine göre anılan şahsiyetler şu üç değerli lutfa mazhar olmuşlardır: a) Allah onları günahlardan korumuştur; b) Kendilerini seçkinler arasına almıştır; c) İyilerden saymıştır.