Sevgi Dolu Sabrın Meyvesi: Ceviz Ağacı Hikayesi
Bir zamanlar bir çiftçi, bahçesinde bir ceviz ağacı dikmiş. Her sabah kalkar kalkmaz ceviz ağacını özenle sulamış, toprağını gübrelemiş ve onunla ilgilenmiş. Ancak ağaç yıllar boyunca hiçbir meyve vermemiş.
Bir gün çiftçi, sabrını yitirip ağaca seslenmiş: "Ey ağaç, seni yıllardır özenle bakıyorum ama hiç meyve vermiyorsun. Artık seni kökünden söküp ateşe atacağım, çünkü sana bakmak benim için bir anlam ifade etmiyor."
Ağaç hüzünle cevap vermiş: "Ey efendi, lütfen sabret. Benim meyve vermem zaman alır. Yıllar boyunca köklerimi saldım, toprağı besledim ve büyüdüm. Ancak meyve vermek için zaman ve sabır gerekiyor. Lütfen bana biraz daha zaman tanı."
Çiftçi, ağacın ricasını kabul etmiş ve biraz daha beklemeye karar vermiş. Birkaç yıl sonra, beklenmedik bir anda ağaç meyve vermeye başlamış. Çiftçi, bu duruma çok sevinmiş ve ağaca teşekkür etmiş.
Bu hikaye, sabrın ve beklemenin önemini vurgular. Her şeyin doğal bir süreci olduğunu ve bazen istediğimiz sonuçların zaman alabileceğini hatırlatır. Sabırlı olmak, beklenen meyveyi daha tatlı kılar ve başarıya giden yolda bize rehberlik eder.
Sabır acıdır meyvesi tatlıdır
Ceyda, hayatında yaşadığı bütün zorluklara rağmen ailesinin isteği doğrultusunda okula gitmeye devam ediyordu. Yaşadığı zorluklar gerçekten çok büyüktü. Bu zorlukların aşılmasında onun ufacık yüreği bazen yetersiz kalıyordu ve zaman zaman yığılıp kalıyordu. Evet, Ceyda genetik olarak bir kalp hastası bir birey olarak dünyaya gelmiş ve öylece yaşamaya devam ediyordu.
Hastalık, yoksulluk ve yokluk kıskacında bir hayat yaşayan küçük mü küçük Ceyda’nın hasta yüreği bütün bunlara sabredecek kadar büyüktü. Elleri kocamandı Ceyda’nın… Tuttuğunda kavrayan ve anlam derinliğine varan bir düşünce yapısı vardı. Baktığı zaman altmış yaşında bir ninenin tecrübesiyle bakardı.
Ceyda, yoruluyordu ama pes etmiyordu. Okuldan gelip tarlalarda çalışıyordu ama sesi çıkmıyordu. Bir kalbi vardı ki sabra göğüs geren ve sabrı eriten bir kalpti. Ceyda’nın hayatı zorluklarla geçerken aynı zamanda başarılarla geçiyordu. bütün bu zorlukların içinde yine de sabırla çalışmaya devam ederken okulda da en başarılı öğrencilerden biri oluyordu.
Ceyda en iyi okullarda okumaya hak kazanınca, ailesi onu tarlalarda çalıştırmaktan vazgeçti. Ceyda artık sadece okul işleriyle uğraşıyor, ders çalışması gerektiğinden ders çalışıyor, arta kalan zamanlarında çeşitli konularda araştırmalar yapıyor ve kitaplar okuyordu. Tarlaya ektiği tohumların sabırla sulanmasıyla meyvesini yiyordu.
Olmak istediğim yerdeyim, bir iki dakika durun konuşamam dilim tutuldu diyordu.