Rahat ararsan mezarda: Herkesin bir sıkıntısı vardır, bu sıkıntılar ancak ölümle biter.
Ramazanda yalan söyleyenin (oruç yiyenin) bayramda yüzü kara olsun: Bir sözün yalan olduğu, bir ödevin yapılmadığı bir süre sonra gerçekleşen olaylarla anlaşılır.
Rakip ölsün de ne yüzden ölürse ölsün: İstenen şey, engelin ortadan kalkmasıdır. Nasıl ne yoldan kalkarsa kalksın, bunun önemi yoktur.
Ramazan bereketli aydır, ama duvardan giden kılıca sor: En değerli eşyanızı satıp para hazırlarsanız, ramazan kuşkusuz bereketli ay olur.
Rağbet güzel ile zenginedir: Güzellerle zenginler her zaman el üstünde tutulurlar.
Rençper kırk yılda, tüccar kırk günde: Rençperin ancak kırk yılda kazanabileceği parayı, tüccar kırk günde kazanır.
Rüşvet kapıdan girince insaf (iman) bacadan (pencereden) çıkar: İşini herkese eşit davranarak yapmak zorunda olan bir görevli, kendisine çıkar sağlayan kimselere ayrıcalık tanıyorsa o kişi hak, adalet, insaf gibi duygulardan yoksun demektir, onun gözü paradan, maldan başka bir şey görmez.
Rüzgâr eken fırtına biçer: Herkesin zarar görmesine yol açacak işler yapan kimse, çok sert tepkilerle karşılaşır ve sonunda en büyük zarara kendisi uğrar.
Rüzgâr esemeyince yaprak oynamaz (dal kımıldamaz): Her durumu meydana getiren bir etken vardır.
Rüzgâra (karşı) tüküren, kendi yüzüne tükürür: Bilgi, beceri, fizikî güç gibi yönlerden kendisinden üstün olanlarla mücadeleye giren bir kimse bu mücadelede yenik düşer, birtakım kayıplara uğrar.
Rüzgârın önüne düşmeyen, yorulur: Genel gidişe ayak direten boşuna çaba harcamış olur, bir yere varamaz.
Rüzgârlı havanın kuytusu, yağmurlu havanın uykusu: Rüzgârlı havada kuytu bir yer, yağmurlu bir havada da uyku tercih edilir.