Püf noktası deyiminin anlamı:
Bir işin en ince ve önemli kısmı.
Püf noktası deyiminin hikâyesi:
Her işin incelikleri ve önemli ayrıntıları vardır. Bunları öğrenmeden bir meslek sahibi olunmaz. İnsan bir işin inceliklerini ancak, o işin ustasından öğrenebilir. İşin inceliklerini öğrenmek için sabır, çalışma ve bir işte pişmek gerekir. Bunun çıraklık, kalfalık gibi safhaları vardır. Bu safhaları aşmadan usta olunmaz.
Vaktiyle çömlek ustasının yanında çalışan bir kalfa artık her şeyi öğrendiğini düşünmüş, kendisine dükkân açmak için ustasının yanından ayrılmaya karar vermiş. Ustası her ne kadar “Dur daha her şeyi öğrenmedin” dese de kalfa ustasını dinlememiş. Başka bir şehre gidip kendi dükkânını açmış. Ustasından öğrendiklerini uygulamaya başlamış. Ama ne tuhaf ki, firma verdiği bütün çömlekler ısınınca çatır çatır çatlıyormuş. Kalfa şaşırmış. Onu denemiş, bunu denemiş, ama bir türlü fırından sağlam çömlek çıkarmayı becerememiş.
Çaresiz ustasının yanma geri dönmüş. Ustası onu görünce gülmüş. Belli ki geleceğini bekliyormuş. “Ne oldu? Çömlekleri sağlam çıkaramadın mı fırından?” demiş. Kalfa çok mahcup olmuş. “Hakkını helal et ustam. Sana saygısızlık ettim. Dediğin gibi oldu. Çömlekler çatır çatır çatladı” demiş. Ustası yine gülmüş. “Gel hele yanıma da çömleklerin nasıl kırılmayacağını öğren” demiş. Usta çömleğe şekil verirken ara ara püffffffffff diye üflüyormuş. Böylece çamurun üzerindeki hava kabarcıkları kayboluyormuş. Hava kabarcığı kalmadığı için fırına giren çömlekler çatlamıyormuş. “Gördün mü, her şeyi öğrenmişsin ama püf noktasını öğrenmemişsin” demiş usta çırağına.
İşte böyle, bir işin en önemli, can alıcı, kilit noktası olan şeyler için kullanılır bu deyim.
Püf noktası ile ilgili örnek cümleler:
- "Yemeğin yapılışındaki püf noktasını söyleyin bakalım."
- "Bence işin püf noktası, limon katmak."
- "Sözlükte aradığını bulmanın püf noktası, deyimi doğru yazmak.