Hz. Peygamber'in şahsında örnekleri görüldüğü gibi, sade hayat içinde cömertlik, yardımlaşma ve infak gibi erdemleri şiar edinmiş toplum ve milletlerin kurdukları medeniyetler, sahip oldukları ilmî ve iktisadi birikimleri başkalarıyla paylaşan medeniyetler olmuşlar, onları birer tahakküm aracı haline getiren medeniyetler durumunda olmamışlardır. Bu açıdan İslam medeniyeti bu özellikleri bünyesinde barındıran, veren, barışın ve adaletin teminatı bir medeniyet olmuştur.
Bütün bunlardan hulasa olarak şu ortaya çıkmaktadır: Hz. Peygamber'in sade hayat anlayışı, dünya ve maddeden ihtiyacı kadarla yetinmeyi, her türlü lüks ve israftan uzak bir yaşayışı, çalışmayı, hayatın içinde olmayı, dünyanın imar ve intizamı için gayret göstermeyi gerekli ve zorunlu kılmaktadır.