Peygamber a.s., Mekke’de İslam’ı tebliğ ettiği ilk yıllarda Mekkeli müşriklerin hışmına uğramıştır. Peygamber a.s.’a ve O’na iman ederek Müslüman olanlara eziyet etmeye başlamışlardır. Peygamber a.s., bütün bu eziyetlere ve zulümlere karşı sabırlı olarak tahammül göstermiştir.
Peygamber a.s., en çok kendisine karşı çıkan amcasından eziyet görmüştür. Ebu Leheb ve karısı, Peygamber a.s.’ın yollarına diken koymuşlar, yaralanmasına neden olmuşlardır. Bütün bu eziyetlere rağmen Peygamber a.s., asla beddua etmemiştir. Büyük bir sabırla göstererek, Müslümanların sayısının artması için mücadele etmiştir. İslam’ın yayılmasını ve insanların kurtuluşunu her şeyden çok istemiştir. Sürekli olarak ümmetine dua etmiştir.
Sabır, kişinin karşılaştığı olumsuz durumlar karşısında aşırı bir üzüntü yaşamayıp gayret göstererek sadece Allah’tan (c.c) yardım istemesi ve O’na güvenmesidir. Sabrın en güzel örneklerini Efendimizin hayatında görebiliriz. Nitekim, Peygamberimizin amcası Ebu Leheb, ona düşmanlık etme konusunda önde gidenlerden biriydi. Her fırsatta karısı Ümmü Cemil ile birlikte ona eziyet etmeye çalışırdı. Onlar, Peygamberimizin evinin önüne çöpler döker, yolunun üzerine taşlar ve dikenli çalılar koyarlardı.4 Sevgili Peygamberimiz, Mekkeli müşriklerin yanı sıra özellikle en yakın akrabalarından olan amcası ve yengesinin bunları nasıl yapabildiğine şaşırır ve çok üzülürdü. Ancak bu yaşananlar karşısında asla isyan etmez, daima Allah’a (c.c) güvenir ve sabırlı davranırdı.