Peygamber Efendimizin torunlarından Hz. Fatıma ve Hz. Ali’nin evlatları olan Hasan (r.a.) ve Hüseyin’i (r.a.) biliyorum. Efendimiz bu iki torunu hakkında şöyle buyurmuştur;
Ebu Hureyre (r.a.) ise Peygamberimizin (s.a.v.), torunları hakkında şöyle dediğini belirtir: “Hasan ve Hüseyin’i seven, muhakkak ki beni sevmiş olur. Onlara buğz eden, muhakkak ki bana buğz etmiş olur.”
Hz. Peygamber (asm)’in en büyük kızı Zeynep (r.anha), teyzesinin oğlu Ebul-As’la evlendirilmiş ve bundan Ali ve Ümame adında iki çocuğu olmuştur. Ali Mekke fethi sonrası (8/630) küçük yaşta ölmüştür.
Ümame adlı kız çocuğu ise, Hz. Fatıma (r.anha)’nın ölümü üzerine önce Hz. Ali (ra) ile evlenmiş, onun şehit edilmesi üzerine Muğire b. Nevfelle nikahlanmıştır. Muğire’den Yahya adında bir oğlu olmuşsa da nesli devam etmemiştir.
Hz. Peygamber (asm)’in ikinci kızı Hz. Rukiyye (r.anha) ise, Hz. Osman (ra) ile evlenmiştir. Hicretin ikinci yılında kızamıktan dolayı vefat etmiş, Hz. Osman (ra)’dan olan oğlu Abdullah da iki yaşında iken vefat etmiştir. Böylece Hz. Zeynep gibi Hz. Rukiyye’nin de nesli devam etmemiştir.
Ümmü Gülsüm (r.anha)'e gelince; O da ablası Rukiyye’nin ölümü üzerine hicretin üçüncü yılında Hz. Osman (ra) ile evlendi. Hicretin dokuzuncu yılında vefat ettiğinde çocuğu yoktu ve soyu kesilmişti.
Hz. Peygamber (asm)’in küçük kızı Hz. Fatıma’nın sırayla, Hasan, Hüseyin, Ümmü Gülsüm, Zeynep ve Muhassin (Muhsin) adlarında çocukları oldu. Bunların hepsi Hz. Ali (ra)'dendir. Muhassin küçük yaşta vefat etti. Fatıma’nın nesli diğer çocuklarıyla devam etti. Hz. Fatıma’nın kızı Zeynep’ten olan çocukları “Zeynebiler” olarak bilinir.
Hz. Fatıma’nın diğer kızı Ümmü Gülsüm ise, Hz. Ömer (ra) halife iken önce onunla evlendirilmiş, Hz. Ömer (ra)’den Rukiyye ve Zeyd adlı iki çocuğu olmuş ve çocuklar küçük yaşlarda vefat etmişlerdir.
Hz. Ömer, (h.23/m.644) yılında şehit edilince Ümmü Gülsüm önce amcası oğlu Avn b. Cafer’le evlenmiş ve ondan çocuğu olmamıştır. Avn’ın ölümü üzerine, kocasının kardeşi Muhammed b. Cafer’le evlenmiş ve bundan bir çocuğu olmuştur. Muhammed vefat edince de bir diğer kardeşleri olan Abdullah b. Cafer’le evlenmiş ve ondan çocuğu olmamıştır
Hz. Fatıma neslinden söz edilirken, niye Hz. Peygamber (asm)’in diğer kızlarından olan torunlarından söz edilmez?
Hz. Peygamber (asm) bir hadis-i şerifinde
“Her annenin oğlu için kendilerine mensup olacağı bir asabe (baba tarafından akrabalar)vardır. Fatıma’nın iki oğlu bundan müstesnadır; çünkü ben onların velisi ve asabesiyim (erkek cihetinden akrabası sayılırım)”(3)
buyurmuş ve neslinin Hz. Fatıma’nın bu iki oğlundan devam edeceğini belirtmiştir.
Bu açıdan, Hz. Peygamber (asm)’in diğer kızlarından olan torunları, yalnız birinci nesilde Rasulullah’a nispet edilirler. Fakat onun asabeliği, Hz. Hasan (ra), Hz. Hüseyin (ra) ve bu ikisinin nesillerinde devamlıdır. Zeynep ve Ümmü Gülsümün çocuklarından olan torunları ise, bu nispete dahil değildir, kendi babalarının nisbesiyle anılırlar ve onların soylarına girerler.