Peygamberimizden (s.a.v.) nezaket örnekleri

Peygamberimizden (s.a.v.) nezaket örnekleri nelerdir bu konuda sizlere kısa bilgiler vereceğiz.

Nezaket konusunda örnek alınması gereken kişi Peygamberimiz Hz. Muhammed’dir (s.a.v.). Çünkü Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) herkesten daha çok nezaket sahibi bir insandı. Peygamberimiz (s.a.v.) hiçbir zaman kaba olmamış, aksine hep nezaketli olmuştur. Konuşurken karşısındaki ile güzel bir üslup ile konuşmuş, kırmamaya, incitmemeye özen göstermiştir. Gereksiz yere konuşmaktan da hoşlanmamıştır. Ağızdan çıkan sözden sorumlu olduğumuzu bir hadisinde şöyle ifade etmiştir:

“Bir kul, önemsemeden bile olsa Allah’ın hoşnut olduğu bir sözü söyler ve Allah o kimseyi bu sözü sebebiyle birçok derecelere yükseltir. Bir başka kul da yine önemsemeden Allah’ı öfkelendirecek bir söz söyler de kendisi o kelime sebebiyle cezalandırılmayı hak eder!” (Buhârî, Sahih, Rikâk, 23) Başka bir hadisinde de Peygamber Efendimiz (s.a.v.) güzel sözü sadaka olarak nitelemiş ve: “Güzel söz sadakadır.” (Ahmet ibni Hanbel, Müsned, C 2, 312.) buyurmuştur

Enes bin Malik’ten (r.a.) rivayet edilen bir hadiste bu durum şöyle vurgulanmıştır: “Hz. Peygamber bir kimseyle karşılaşınca onunla tokalaşır, karşısındaki kimse elini bırakmadan elini onun elinden çekmezdi. Karşısındaki kimse yüzünü çevirmeden o da yüzünü muhatabının yüzünden (başka tarafa) çevirmezdi. Resulüllah’ın, beraber oturduğu bir kimsenin önüne doğru bacaklarını uzatarak oturduğu görülmemiştir.” (Tirmizî, Sünen, Sıfat’ül-Kıyame, 46) şeklinde ifade ederek Peygamber Efendimizin (s.a.v.) nezaketine dikkat çekmiştir.

Hz Ali de (r.a.) Peygamberimizin (s.a.v.) nezaketi konusunda şunu belirtmiştir: “Rasûlullah Aleyhisselâm’dan bir şey istendiğinde, o da bu şeyi yapmayı istediğinde ‘Tamam.’ derdi. Yapmak istemediği bir şey karşısında ise susar, cevap vermezdi. Onun kendisinden istenen bir şey için ‘Hayır.’ dediği olmamıştır.” (Heysemî, Mecmau’z-Zevaid ve Menbau’l Fevaid, C 9, s. 13.)

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) çocuklarına karşı şefkatli bir baba olmuş, onlarla hep yakından ilgilenmiş ve onlara sert ve kırıcı olmamıştır. Peygamberimize (s.a.v.) on yıl hizmet eden Hz. Enes (r.a.) bu durumu şöyle ifade etmiştir: “Çoluk çocuğuna ve aile fertlerine karşı Hz. Muhammed’den daha şefkatli olan hiçbir kimse görmedim.”(bk. Müslim, Sahih, Fedail, 63; Ahmet ibni Hanbel, Müsned, C 3 Edep, s. 112)

Hz. Aişe, Peygamberimize (s.a.v.) herhangi bir kimse hakkında olumsuz bir şeyler anlatıldığında Peygamberimizin (s.a.v.): “Falan kimseye ne oluyor ki!” demediğini, “Bazılarına ne oluyor ki şöyle şöyle diyorlar!” şeklinde ifade ettiğini bize aktarmıştır. (Ebû Davud, Sünen, Edep, 5)

Hind bin Ebi Hâle de Peygamberimizi (s.a.v.) şöyle anlatmıştır: “Resulüllah, daima düşünceli idi. Kendisinin susması, konuşmasından uzun sürerdi. Resulüllah lüzumsuz yere konuşmazdı. Söze başlarken de sözü bitirirken de Allah’ın ismini anardı. Konuşurken kısa ve özlü kelimelerle konuşurdu. Resulüllah’ın sözleri, hep gerçek ve yerinde idi. Resulüllah konuşurken ne fazla ne de eksik söz kullanırdı. Kimsenin gönlünü kırmaz, kimseyi hor görmezdi. En ufak nimete bile şükreder, hiçbir nimeti yermezdi. Bir nimeti, ne hoşuna gittiği için över, ne de hoşlanmadığı için yererdi.”(M. A. Köksal, İslam Tarihi, C 11, s. 416.)

👍 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.

SORU & CEVAP Haberleri