Müslüman kişi cesur olmalıdır. Cesaret hem inandıklarını hem de dinini savunmada önemlidir.
Cesaret; korku, tehdit ve güç durumlar karşısında yiğitlik göstermektir. Sadakat ise doğruluk ve içtenlikle kurulan güçlü dostluk, gönülden bağlılık anlamlarına gelmektedir. Birey ve toplum olarak tüm Müslümanlar önce Allah'a (c.c.) sadakat göstermeli ve itaat etmelidirler. Bu ise O'nun emirlerine itaat etmek, yasakladığı şeylerden kaçınmak ve O'nun Resulü'ne içtenlikle bağlanmakla olur.
Yüce Rabb'imiz "... Her kim Allah'a ve Peygamberine itaat ederse, gerçekten büyük bir başarıya ulaşır." (Ahzâb suresi, 71. ayet.) buyurarak inananların kendisinden sonra elçisine itaat etmeleri gerektiğini bildirmiştir. Bir ayette de "Şüphesiz Allah inananları destekler, savunur. Doğrusu Allah hiçbir haini ve nankörü sevmez." (Hacc suresi, 38. ayet.) buyrularak, Müslümanların cesaret, sadakat ve itaat gibi üstün nitelikleri edindiklerinde hem zafere hem de Allah'ın (c.c.) sevgisine mazhar olacakları vaat edilmiştir. Peygamberimiz de bu ayetler ışığında cesur ve güvenilir bir nesil yetiştirdi. Ashab-ı Kiram adı verilen bu seçkin şahsiyetler, Peygamber Efendimize gönülden bağlandılar. Allah’a (c.c.) sadık bir kul, elçisine sadık bir dost oldular.