Ödev cevabı kısaca,
Hz. Muhammed'in (s.a.v.) gençlik dönemi, peygamberliğin müjdecisi olan olayların yaşandığı kritik bir dönemi temsil eder. Ticaret, ahlaki değerler ve toplum içindeki saygınlık, onun ilerleyen yıllarda peygamberlik görevini yerine getirirken kullanacağı temel niteliklerdi.
İslam’ı yalnızca Kur’an âyetlerini tebliğ ederek değil, çocukluğundan itibaren sergilediği örnek yaşantısıyla, yani hâliyle anlatmış ve hayattayken onbinlerce, vefatından sonra ise sayısız insanın gönlünü bu sayede fethetmiş olan Hz. Peygamber’in gençliği söz konusu olduğunda, tüm bu idrakların ya da dinamiklerin ötesinde bir özellik ile karşı karşıya kalınmaktadır. (www.egitimsistem.com)
Hz. Peygamber İslam’ı tebliğ ederken toplumun yeniliğe açık, idealist ve enerjik kesimini oluşturan gençlerden büyük ölçüde destek almıştır. O, tebliğe başladığı ilk andan itibaren kadın-erkek, genç-ihtiyar, zengin-fakir, hür-köle ayırımı yapmaksızın tüm insanları İslam’a davet etmiştir. Nitekim ilk Müslümanlar incelendiğinde içlerinde toplumun her kesiminden fertlerin yer aldığı görülmektedir. Ancak, bu fertler arasında gençlerin çoğunlukta olduğu bilinmektedir. Peygamber'imiz gençleri sever, onlara ayrı bir değer verirdi; onlar da Peygamber'imizi severlerdi. Hz. Peygamber’in pek çok hadisi şeriflerinde gençliğe ve gençlere verilen büyük önem vurgulanmaktadır. Örneğin, Yüce Allah’ın arşının gölgesinden başka hiçbir gölgenin bulunmadığı kıyamet gününde, arşın gölgesinde gölgelendirilecek yedi sınıf arasında “Allah’a kulluk içinde yetişen genç” zikredilmektedir. (Buhârî, Ezan, 36)
Hz. Peygamber gençlik yıllarında:
1) Câhiliye toplumunda yaygın olan içki, kumar gibi zararlı alışkanlıklar ile kuralsız, şiddet içeren, adaletten yoksun, gayr-i ahlâkî, bohem bir hayat tarzından uzak durmuştur.
2) Câhiliye Dönemi’nin en belirgin vasıflarından birisi olan putperestliği benimsememiş, putlarla ilgili olan bayram, tören, toplantı vb. organizasyonlara iştirak etmemiştir.
3) Gençlik çağına adım atar atmaz ailesinin geçimini üstlenmiş, hayatını kazanmak için ticaretle uğraşmış, sorumluluk almaktan kaçınmamış, ailesinin hazır servetini sorumsuzca harcayan bir genç olmamıştır.
4) Sorumluluk sahibi bir genç olarak toplumsal olaylara karşı çok duyarlı davranmıştır. Hilfü’l-fudûl ve Ficar savaşları buna bir örmektir.