Özgüvenin temeli ailede atılıyor. Özellikle, psikiyatrist Ericson’un ifade ettiği gibi 0-1.5 yaşları arasında çeşitli ihtiyaçlarının karşılanıp karşılanmadığına bağlı olarak ya gelişiyor veya gelişmiyor.
Özgüven kazanımı, bir süreçtir. Her ne kadar özgüvenin kazanımı ilk çocukluk dönemine denk geliyorsa da sonraki süreçlerde etkili olabiliyor. Okulda, öğretme-öğrenme sürecinde de özgüven duygusu gelişebiliyor.
Okul yaşantısında, öğrencinin özgüveninin gelişimi için, öğretmen tarafından etkinlikler için yüreklendirilebilir. Bu süreklilik haline getirildiğinde çocuğun özgüveni bir ölçüde artabilir.
Yine, özgüveni düşük öğrenciler için kendini ifade etmeleri için çeşitli roller ve sorumluluklar verilebilir.
Bu öğrenciler için rehberlik hizmetlerinden yararlanılabilir. Rehber öğretmen, özgüveni düşük olan öğrencilere kendini tanımalarını sağlayacak tekniklere başvurabilir. Böylece, öğrencilerin yetenekli doğrultusunda çaba göstermeleri sağlanarak, özgüvenleri arttırılabilir.
Özgüvenin arttırılmasına yönelik eğitimin niteliği değindikten sonra; özgüven eksikliğinin, yetişkinlik yaşamını oldukça olumsuz etkilediğini söyleyebiliriz.
Örneğin, özgüveni düşük bir birey etkili eş, anne –baba, iş sahibi ve yurttaş olduğunu söyleyebiliriz mi?
Hepsinden önemlisi, özgüveni düşük bir birey psikolojik olgunluk gösterebilir mi?
Yine psikolojik sağlığın temeli olan öz saygı düşüklüğüne yol açmaz mı?