Oynamak kelimesinin TDK anlamı nedir
1. nesnesiz Vakit geçirme, eğlenme, oyalanma vb. amaçlarla bir şeyle uğraşmak.
2. nesnesiz Kımıldamak, hareket etmek.
3. -le Bir şeyi sürekli evirip çevirmek veya sürekli olarak ona dokunmak.
4. nesnesiz Bir film, oyun vb.nde rol almak.
5. nesnesiz Film gösterilmek.
6. nesnesiz Tiyatro eseri sahneye konmak.
7. nesnesiz Eşyanın herhangi bir parçası kımıldamak, hareket etmek.
8. nesnesiz Sarsılmak, yeri değişmek.
9. nesnesiz Sporla ilgili çalışmalara katılmak.
10. nesnesiz Müziğin gerektirdiği uyumlu hareketleri yapmak.
11. nesnesiz Büyük bir ustalık, beceri ve kolaylıkla bir işi yapmak.
12. nesnesiz Değişiklik göstermek.
13. -le Tehlikeye düşürmek.
14. nesnesiz Oyalanmak, gereği gibi yapmamak, boşuna vakit geçirmek.
15. -le, mecaz Rastgele yön vermek, aldatmak.
16. -le, mecaz Herhangi birine karşı önemsemeyici davranışlarda bulunmak.
17. nesnesiz, mecaz Tedirgin etmek, rahatsız edici davranışta bulunmak.
18. nesnesiz, mecaz Değiştirmek, bozmak, tahrif etmek.
Oynamak kelimesi ile ilgili gerçek ve mecaz anlamlı cümleler
- "Çimenler üzerinde çocuklar oynuyor, kuzular otluyor." - Hüseyin Rahmi Gürpınar
- "Borsada istediği gibi oynuyordu fiyatlarla." - Necati Cumalı
- Koca adamla oynamaya utanmıyor musun?
- "Bütün rolleri, şahısların sesleri, tavırları, mimikleriyle tek başına oynamıştı." - Yusuf Ziya Ortaç
- Talih bizimle oynuyor.
- Benim sağlığımla oynama.
"Ne oynadığı gazinonun ismini söyledi ne de danslarından bahsetti." - Refik Halit Karay
Tenis oynamak.
Depremde yapı oynadı.
"Birdenbire apartman kapısının oynadığını hissettim." - Peyami Safa
"Birisi dedi ki bu iki perdelik bir oyun imiş, bitince ötekini oynayacaklarmış." - Memduh Şevket Esendal
Bu akşam televizyonda hangi film oynuyor? - Bunların fiyatı iki bin ile üç bin lira arasında oynar.