Öykü ve Hikaye arasındaki başlıca farklar;
- Öykü ve Hikaye Türk Dil Kurumuna göre eş anlamlı olarak gösterilse de , kullanım yerleri bakımından bazı farklılıklar barındırmaktadır.
- Bazı çevrelerce klasik öykünün, olaya dayalı tanımından kaynaklandığı ifade edilir.
- Öykü, Hikayenin Türkçe’sidir; Hikaye ise Öykünün Arapçasıdır.
- Öykünün yaşanmış bir olay olabilme ihtimali vardır, Hikaye ise tamamen hayal ürünüdür.
Hikayenin Özellikleri
- Hikâyeler, gerçek ya da düş ürünü bir olayı kısa şekilde anlatır.
- Hikâyeler genellikle kişilerin anılarını anlatması şeklinde oluşur.
- Hikâye, olay eksenli bir yazı türüdür. Hikâyede temelde bir olay vardır ve olaylar genellikle yüzeyseldir.
Hikaye’nin unsurları nelerdir
- Olay: Hikayede üzerinde söz söylenen yaşantı ya da durumdur.
- Kişiler: Olayın oluşmasında etkili olan ya da olayı yaşayan insanlardır.
- Yer: Olayın yaşandığı çevre veya mekandır.
- Zaman : Olayın yaşandığı dönem, an mevsim ya da gündür.
- Dil ve Anlatım : Hikayenin dili açık, akıcı ve günlük konuşma dilinden farklı olarak, etkili sözcük, deyim, atasözü ve tamlamalarla zenginleştirilmiş güzel bir dil olmalıdır.
Hikâye Türleri
- Bu tarz öykülere “klasik vak’a öyküsü” de denir.
- Bu tür öykülerde olaylar zinciri, kişi, zaman, yer öğesine bağlıdır.
- Olaylar serim, düğüm, çözüm sırasına uygun olarak anlatılır.
- Olay, zamana göre mantıklı bir sıralama ile verilir, düğüm bölümünde oluşan merak, çözüm bölümünde gi derilir.
- Bu teknik, Fransız sanatçı Guy de Maupassant (Guy dö Mopasan) tarafından geliştirildiği için bu tür öykülere “Maupassant tarzı öykü” de denir.
- Türk edebiyatında bu tarz öykücülüğün en büyük temsilcisi Ömer Seyfettin’dir. Ayrıca Refik Halit Karay,
- Reşat Nuri Güntekin, Yakup Kadri Karaosmanoğlu Orhan Kemal, Samim Kocagöz, Necati Cumalı, Talip Apaydın da olay türü öykücülüğünün temsilcileri arasındadır.
- Bu tarz öykülere “modern öykü” de denir.
- Her hikâye olaya dayanmaz.
- Bu tür öykülerde merak öğesi ikinci plandadır.
- Yazar, bu öykülerde okuyucuyu sarsan, çarpan, heyecana getiren bir anlatım sergilemez. Onun yerine günlük hayattan bir kesit sunar veya bir insanlık durumunu anlatır.
- Bu öykülerde kişisel ve sosyal düşünceler, duygu ve hayaller ön plana çıkar.
- Durum öyküsü ünlü Rus edebiyatçı Anton Çehov tarafından geliştirildiği için bu tür öykülere “Çehov tarzı öykü” de denir. Bu tarz öykünün Türk edebiyatındaki temsilcileri: Sait Faik Abasıyanık ve Memduh Şevket
Hikaye Türünün Tarihsel Gelişimi:
Türün tarihteki ilk örneği Boccaccio isimli İtalyan yazarın Decameron (on gün ) adlı eseridir. Bu eserde, İtalya’da veba salgınından kaçan on gencin sığındıkları şehirden uzak bir evde her birinin günde on hikaye anlatması ile yüz hikaye bulunmaktadır.
Bizim anlatma geleneğimizde yerli ürünlerimizden yani masallardan, halk hikayelerinden (Kırk Haramiler, Kırk Vezir Hikayeleri, Dede Korkut Hikayeleri, aşk ve savaş hikayeleri gibi) pek çoğuna karşı sıcak bir yaklaşımımız var. Bir başka deyişle, hikaye türü bize pek yabancı değil. Ancak, ana çizgilerini yukarıda verdiğimiz modern hikaye tarzı, bize 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra girmeye başlamış; ilk örneklerini Ahmet Mithat (Letaif-i Rivayat ) vermiş, sonraları yine ilk realist hikaye kitabını Samipaşazade Sezai (Küçük Şeyler) yazmış, yüzyılın sonunda Halit Ziya Uşaklıgil’in elinde şekillenmiş; 20. yüzyılın ilk çeyreğinde de Ömer Seyfettin’in kaleminde oturmuş ve gerçek kimliğine kavuşmuştur. Cumhuriyet sonrasında ise Türk hikayeciliği oldukça gelişmiş ve usta kalemlerin elinde edebiyat dünyamıza renkli ve çok yönlü ürünler kazandırmıştır. Bu türün yükselmesinde emeği geçenleri şöyle sıralayabiliriz: Refik Halit Karay, Reşat Nuri Güntekin, Halide Edip Adıvar, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Memduh Şevket Esendal, Kenan Hulusi Koray, Sadri Ertem, Sabahattin Ali, Osman Cemal Kaygılı, Sait Faik Abasıyanık, Orhan Kemal, Kemal Tahir, Samim Kocagöz, Samet Ağaoğlu, Sabahattin Kudret Aksal, Yaşar Kemal, Orhan Hançerli- oğlu, Tarık Buğra, Haldun Taner, Aziz Nesin, Yusuf Atılgan, Tarık Dursun K., Tomris Uyar, Sevgi Soysal, Sevinç Çokum, Adalet Ağaoğlu, Mustafa Kutlu, Ra- sim Özdenören, Nazlı Eray, Selim İleri, Feyza Hepçilingirler.