Osmanlı sosyal hayatı geleneksel tarım toplumu modeliyle uyuşmaktadır. Güçlü bir teolojik altyapı toplum kodlarına işlemiştir buna ek olarak halk arasındaki kolektif bilinç birey üzerinde hakimdir. Kişiler arasındaki ilişkiler toplumu doğrudan doğruya ilgilendirmektedir; toplum için sosyal sorunları çözmek adeta ahlaki bir ödevdir. Vakıf mantığı ise toplumdaki yardımlaşma fikrinin en üst ve somut noktasıdır. Halkın yardımlarıyla hayır hizmetleri yapıp, öğrenci okutan bu kurumlar Osmanlıdaki sosyal yardım anlayışını gözler önüne sermektedir.
Osmanlı’nın modernleşme sürecinden sonra tedricen bu kurumların kaybolduklarını gözlemlemekteyiz. Mahalle ve köyde idare muhtarlıklara geçtikten sonra sosyal hayat teolojik ve geleneksel yapıdan sıyrılmaya başlamış ve toplum yapısı günümüzün modern toplum yapısına doğru everilmeye başlamıştır.