Osmanlı Devleti’nin zamanında uyguladığı pek çok politikadan bir tanesi de farklı dinlere karşı izlemiş olduğu hoşgörü politikasıdır. Bu hoşgörü politikası özellikle azınlıklara yönelikti. Osman bir imparatorluk olduğu için, bünyesinde çok farklı milletten farklı dinlerden farklı dilleri konuşan insanları barındırmıştır. Bu ahengi sürdürebilmek için de Türk ve Müslüman olmayan vatandaşlarına yönelik farklı uygulamalarda bulunmuştur.
Örneğin kiliseler ve havralar korunmuş ve bu insanlar hiçbir şekilde köle veya esir olarak kullanılmamışlardır. Bu hoşgörü politikasının yararı ise şüphesiz bünyesinde bulunan bu farklı toplulukların devlet içinde uzun yıllar birlikte yaşayabilmeleri, milliyetçilik akımı ortaya çıkana kadar ayaklanmalarda pek az kez bulunmuş olmaları ve vergilerini düzenli olarak ödemeleri olarak gösterilebilir.