Divanda vezir-i azam, divan başkanı sıfatıyla davaları dinlerdi. Örfî ve idari davaları kendisi halleder, şerî davaları kazaskere havale ederdi. Kazasker de kendisine gönderilen davalara bakar ve baktığı davaları karara bağlardı. Padişah ve vezir-i azamı da bağlayan en yüksek karar ve yürütme organı divandı. Divanın aldığı kararlar, şerî ve örfî kanunlara aykırı olmadığı sürece padişah tarafından onaylanırdı.
- Osmanlı Devleti’nin adalete önem verdiği,
- Toplum içindeki adaletsizlikleri önlemek için çalıştığı
- Halkın kolaylıkla hakkını aramasını sağladığı olarak değerlendirebiliriz.
Divan-ı Hümayun’un temel görevi adaleti sağlamaktı. Halk şikâyetlerini divana sunar, bu şikâyetler de padişah tarafından dikkate alınırdı. Osmanlı Devleti’nde hükümdar, cuma namazı çıkışında ava veya sefere giderken de halkın dilekçelerini kabul ederdi.