Osmanlı devleti'nde şehzadelerin sancaklara gönderilmesinin temel amacı yönetim tecrübesi kazanmaları içindir. Bu aynı zamanda bölgede hânedanın temsilcisi sıfatıyla sembolik bir hâkimiyet göstergesi anlamına geliyordu. Şehzadelerin sancağa yollanmasının bir başka sebebi ekonomik gerekçelere dayanıyordu. Şehzadelerin masrafları hazinenin üzerinde büyük bir yük teşkil ettiğinden gittikleri sancakların bütün gelirlerinin kendilerine tahsisiyle merkezî hazinenin yükü hafifletiliyordu. Şehzadeler bulundukları sancakların has gelirlerine sahip oldukları gibi şehrin ticarî faaliyetlerinden elde edilen vergiler de kendilerine ayrılıyordu.
19'uncu yüzyılın başında ilan edilen İkinci Meşrutiyete kadar şehzadeler, ilk eğitimlerine saraylarda başlıyorlardı. Şehzadelerin bu eğitimlerinden Dâye ve Lalalar sorumlulardı. İlk öğretime başlayacakları zaman Bed-i Besmele törenleri gerçekleştiriliyordu. Bu zamana kadar alfabe harflerini zaten öğrenmiş olan şehzadelere alfabe okutuluyor ve kısa bir tören gerçekleştirilmiş oluyordu. Okula başlayan şehzadeler çok çeşitli dersler almalarına karşın, öncelik okuma, yazma, Kur'an ve temel dini eğitimler üzerine eğitim alıyorlardı. 11 veya 15 yaşına kadar devam eden bu eğitimlerde dövüş ve binicilik gibi uygulamalı dersler de bulunuyordu.
Şehzadeler 11 veya 15 yaşına kadar aldıkları teorik ve temel eğitimlerin ardından, saltanat sırası kendilerine gelinceye kadar pratik eğitim için büyük sancaklara gönderiliyorlardı. Bu pratik eğitim için sancaklara gönderilme dönemi I. Ahmed ile birlikte son bulmuştur.