Orta oyunu; dört bir yanı seyircilerle dolu bir meydanın ortasında, belli bir konu çerçevesinde, herhangi bir yazılı metne bağlı kalmadan, doğaçlama olarak oynanan geleneksel seyirlik bir oyundur. Orta oyunu müzik, dans, şarkı, taklit ve konuşmalardan oluşan bir bütündür. Orta oyunu için Karagöz ve Hacivat’ın perdeden ortaya inmiş hâli denir. Bu oyunların iki başkişisi Kavuklu ile Pişekâr’dır. Pişekâr, Karagöz oyunundaki Hacivat’a; Kavuklu ise Karagöz’e benzer. Kavuklu, oyunun asıl komiğidir. Dobra ve patavatsızdır. Yalan dolanla işi olmaz. Gördüğü her şeyi ağzına geldiği gibi söyler.
Kaba biri olduğundan diğer oyuncu tipleri ile tartışıp kavga edebilir. Pişekâr herkesin huyuna göre konuşmasını, yüze gülmesini bilen içten pazarlıklı, ara bulucu, usulünce kavgaları yatıştıran, dargınları buluşturan, ölçülü, ağırbaşlı, her kalıba girebilen, işine gelince dilini tutmasını bilen, esnek bir kişiliğe sahip biridir. Oyunda gülmece; söz oyunlarına, hazırcevaplılığa, yanlış anlaşılmaya dayanan konuşmalara ve oyunun öbür tiplerinin ağız taklitlerine dayanır. Oyunda belli tipler, belli giysiler giyerler. Karagöz oyununda olduğu gibi Osmanlı coğrafyasının her köşesinden oyuncu tipleri oyuna dahil olabilir. Dekor olarak bir paravan (yeni dünya) bir de alçak bir paravan ya da bir hasır iskemle (dükkân) vardır.
Orta oyunu, dört bölümlerden oluşmaktadır.
Mukaddime (Giriş): Zurnacı, Pişekâr havası çalar. Pişekâr çıkar ve izleyiciyi selamladıktan sonra zurnacıyla konuşur. Bu konuşmada, oynanacak oyunun adı bildirilir. Daha sonra zurnacı Kavuklu havasını çalar. Kavuklu ile Kavuklu arkası oyun alanına girer.
Muhavere (Söyleşme): Bu bölüm Kavuklu ile Pişekâr’ın birbirleriyle tanıdık çıktıkları tanışma konuşmasıyla başlar. Kavuklu ile Pişekâr’ın birbirinin sözlerini ters anlamaları bir gülmece oluşturur ki buna arzbar denir. Arzbardan sonra tekerleme başlar. Tekerlemede Kavuklu, başından geçen olağan dışı
bir olayı Pişekâr’a anlatır. Pişekâr da bunu gerçekmiş gibi dinler, sonunda bunun düş olduğu anlaşılır.
Fasıl (Oyun): Oyunun asıl bölümü, belli bir olayın canlandırıldığı fasıl bölümüdür. Orta oyununun fasılları genellikle iki paralel olay dizisinde gelişir. Dükkân dekorunda gelişen olaylarda genellikle Kavuklu bir iş arar. Pişekâr’ın ona iş bulmasıyla olaylar gelişir. Dükkâna gelip giden çeşitli müşterilerle
ilgili oyunlar da vardır. İkinci olaylar dizisi yeni dünya denilen ev dekorunda geçer. Zenne takımının, Pişekâr aracılığıyla ev araması ve bir eve yerleşmesi biçiminde olaylar gelişir.
Bitiş: Oyunun son bölümüdür. Pişekâr, Kavuklu ile son bir konuşma yapar. Sonraki oyunun nerede ve ne zaman olduğunu bildirerek oyunu bitirir.
Orta oyununun özellikleri
- Göstermeye bağlı edebi türlerdendir.
- Halkın etrafını çevrelediği bir meydanda ezbersiz, suflörsüz oynan bir oyundur. Tarih içinde “kol oyunu, meydan oyunu, zuhuri” gibi adlar da verilmiştir orta oyununa.
- Dekor yok denecek kadar azdır. Sahne görevini gören birkaç eşya vardır: Dekor olarak “yenidünya” denilen paravana vardır. “Dükkan” denilen bir tezgah ya da birkaç iskemle kullanılır. Oyunun oynandığı alana “palanga” denir.
- Özellikle Ramazan aylarında, bayramlarda, düğünlerde, kır eğlencelerinde oynatılırdı.
- Karşılıklı konuşmalara, şive taklitlerine dayanır.
- Hazırcevaplılık, söz oyunları, yanlış anlamalar güldürü ögesi olarak kullanılır. Cinas ve tevriye sanatlarına sıkça yer verilir.
- Usta-çırak geleneği içinde sürdürülür.
- Konular değişiktir, Karagöz oyunlarıyla aynı olanlar vardır.
- Kavuklu ve Pişekar, oyunun iki temel kişisidir.
Orta oyunu tipleri
Pişekar: Hacivat’ın karşılığıdır. Başoyuncudur, okumuş, orta sınıf şehirliyi temsil eder. Oyunu açar ve kapatır. Kenarı kürklü kaftan ve külah giyer.
Kavuklu: Karagöz’ün karşılığıdır. Pişekar ile birlikte oyunu yürüten; ikinci oyuncudur. Kavuk ve kaftan giyer.
Zenne: Kadın tipini canlandıran erkek
Çelebi: Genç, mirasyedi,
Külhanbeyi: Tulumbacı, kabadayı
Balama: Rum-Frenk taklitçisi
Acem: Tüccar
Kayserili: Kurnaz, pastırmacı
Arnavut: Bahçıvan
Laz: Gemici
Yahudi: Sarraf
Ermeni: Kına tüccarı
Denyo: Küstah mahalle çocuğu