Orta Çağ, Avrupa bölgesi adına "Karanlık Çağ" olarak adlandırılmıştır. Bu çağda Avrupa'da dini yönetimler büyük ölçüde bölgeyi etkisi altında tutmaktaydı. Dini yönetimin başı olan kilise yönetimleri adeta bölgeyi kendi tasarrufunda şekillendirmekte, bilimi, sanatı ise büyük ölçüde kısıtlandırmaktaydı. Bu kapsamda bu çağda Avrupa bilim, teknoloji, tıp ve sanat gibi birçok alanda İslam coğrafyasından geride kalmıştır.
Avrupa'nın Karanlık Çağ yaşadığı bu dönemde ise İslam coğrafyası "Altın Çağ" olarak isimlendirilen çağı yaşmaktaydı. Bu kapsamda İslam bilginleri bilim, teknik, tıp gibi oldukça önemli konularda büyük gelişmeler kat etmişlerdir. Bu durumda İslam dininin bilime verdiği önem büyük ölçüde gözler önüne serilmektedir.
Endülüs Müslümanları zamanında İspanya’da kurulan en önemli kütüphane Kurtuba’daki saray kütüphanesiydi. Burası özellikle 2. Hakem Devri'nde gelişerek Orta Çağ İslam dünyasının en büyük kütüphanelerinden biri hâline geldi. Kaynaklar, burada 400 bin eserin mevcut olduğunu, bu kitapların kırk dört cilt tutan ve sadece eser adlarından oluşan bir kataloğunun bulunduğunu bildirmektedir