Ölüm katılığı (rigor mortis), vücudun her kasının geçirdiği bir aşama.
Ölüm katılığı kimyasal bir tepkime olduğu için, ortam sıcaklığından, vücudun sıcaklığından ve solunumun durmasından önce vücuttaki laktik asit seviyesinden yüksek ölçüde etkileniyor. Vücudun farklı bölümlerinin sertleşmesinde de yine bu etkenler geçerli sayılıyor. Ölüm zamanına yakın hangi organlar daha çok aktivite gösteriyor idiyse, o bölümler daha önce katılaşma gösteriyor. Genel olarak, ölüm saatinin tahmini için, ılıman bölgelerde aşağıdaki tablo dikkate alınıyor:
Ölümle birlikte, sıcaklık kontrol merkezlerinin hakimiyetini yitiren vücut, ortam sıcaklığına denk bir sıcaklığa iniyor. Sıklıkla 8-12 saat içinde vücudun dış yüzeyi soğumuş oluyor ama iç kısımların soğuması 36 saate kadar gecikebiliyor. Bu arada kan dolaşımı da durduğu için, vücut içinde bulunan kan da yerçekimi etkisiyle belirli yerlerde birikerek mavi-mor rengin oluşmasına yol açıyor (livor mortis ya da hipostaz). Ölüm anından 5-6 saat sonra cilt tamamen lekelerle kaplanıyor ve mavimsi bir görünüm alıyor. Vücut bu görünümdeyken deriye hafif basınç uygulandığında bile o noktanın renginin beyazlamaması, ölüm anı üzerinden en az 10-12 saat geçmiş olduğunu gösteriyor. Ölüm anından ortalama 2 gün sonra da çürüme başlıyor. Bakterilerin ve diğer ayrıştırıcı organizmaların etkinlikleri nedeniyle, çürümenin başlamasından itibaren vücut sıcaklığı yeniden bir miktar yükseliyor. Çürüme aşamaları da –yine genel olarak- şu şekilde belirtiliyor: