Öküzün altından buzağı aramak deyiminin anlamı:
Birini suçlamak için akla uymayan bahaneler bulmaya çalışmak.
Öküzün altından buzağı aramak deyiminin hikâyesi:
Zengin köy ağalarından biri köylülerine beslesinler diye at, inek, koyun gibi hayvanlar vermiş. Köylüler çok sevinmiş ama kısa sürede ağanın bu iyiliğinin sebebi çıkmış ortaya. Ağa böylece hem hayvanlarına baktırıyor hem de hayvanların yavrusu olunca kendi hakkı olarak görüp el koyuyormuş. Her bahar hayvanların yavrulama vaktinde ahır ahır dolaşıyor, yeni doğmuş oğlakları, kuzuları, buzağıları, tayları alıyormuş. Bu ahır gezme işi sırasında da ağa öyle çekilmez, öyle hırçın oluyormuş ki köylüler yaka silkiyorlarmış.
Yine güzel bir bahar günü ağa her zamanki ahır yoklamalarından birine çıkmış. Ahırların birinde inek sandığı öküzün altına bakmış ki, yavru yok. “Vay vay vay! Nerede bu ineğin yavrusu?’’ diye bas bas bağırmaya başlamış. Zavallı köylü de öyle korkmuş ki şaşkınlıkla sağa sola bakıp olmayan hayvanı arıyormuş. Ağa köylünün suçlu olduğundan yüzde yüz emin hâlde bağırıp çağırıp duruyormuş. Olayı görüp daha fazla dayanamayan yaşlı köylülerden biri “Allah aşkına ağam, bir bak hangi hayvanın başındasın, öküz altında buzağı arama!” demiş.
İşte böyle, art niyetli, sağa sola sataşmak için bahaneler arayan, vesveseli kişiler için kullanılır bu deyim.
Hiç kusursuz dost mu olur?
Öküz altında buzağı arama.
Yaptığın yanına kar kalır sanma,
Bahane bulup dostu suçlama.