Çocukluğum ve Oyunlarım
Küçüktüm. O kadar küçük olmama rağmen hayallerim çok ama çok büyüktü. Kendi kendime sığınağım olmuştu oyunlar. Kimseyi almadığım gizli saklanma yerlerim idi oyunlar. Tahta atlarla mı oynamadım, bez bebeklerle mi yoksa gemilerle mi büyük yelkenlilerden. Ama büyüdükçe insan anlıyor ki o güzel günlere bir daha dönmek mümkün olmayacak. O güzel günlerin özlemi ile insan her zaman çocukluğunu o güzel oyun yıllarını özleyip duruyormuş.
Okuduğunuz “Çocukluk“ adlı şiiri hikâye türünde kurgulayarak yazınız. Daha sonra yazdıklarınızı gözden geçirip anlam bütünlüğünü bozan ifadeleri düzeltiniz.
Çocukluğum
Çocukluğuma büyük özlem duyuyorum. Çocukken çok büyük bir hayal gücüm vardı. Özgürce oyun oynayabiliyordum.
Evimizde oyun oynayacak birçok alan vardı. Odalarımız genişti. Öyle ki oyun oynarken soluk soluğa kalırdım. Evimizin sofasında tahtadan atımla koşturur dururdum.
Kurşun askerlerim vardı. Oyuncaklarımdan odada bir şehir kurardım. Askerlerimle o şehri korurdum. Leğene su doldurur, leğenin bir deniz olduğunu hayal ederdim. O denizde oyuncak yelkenlimle Çin’e kadar giderdim. Hayali trenlerle seyahat ederdim.
Oyunlarımı özlediğim kadar çocukluğumdaki potinlerimi, minik ellerimi, ufacık boyumu da özlüyorum. Büyük hayal gücümü özlüyorum. Şimdi ise hayal gücüm o kadar büyük değil. Yaşım büyüdükçe hayallerim küçüldü.