Öğrencilerin Özgerçekleşim Güdüsü

Hasan GÜNEŞ

Son yıllarda fizyolojik olsun, psikolojik olsun bütün güdülerin kaynağının “öz gerçekleşim” olduğu ifade ediliyor. Bu nedenle, öğrenci öz gerçekleşim güdüsü  arasında bağlantı önem taşıyor. Bunun içinde öz gerçekleşim güdüsünün aşamaları ve bunların öğrenci açısından önemi ve nasıl karşılanacağına dair bilgilerin ele alınması gerekiyor.

        Abraham Maslow’un özgerçekleşim güdüsünü bir piramide benzetiyor. En alt basamakta, açlık susuzluk vb. fizyolojik gereksinmelerin doyumu gerekiyor. Ancak, ülkemizde açlık sınırı oldukça yüksek. Bu da gösteriyor ki, ülkemizde beslenme sorunu bulunuyor. Bu durumun bazı öğrencilerimizin özgerçekleşim gereksinmelerinin karşılanmasına engel olduğunu söyleyebiliriz.

       İkinci aşama güvendir. Yani öğrenci kendisini güven içinde hissetmelidir. Öğretmen, öğrencinin sevgi ve saygıya dayalı olarak güven içinde bir ortam hazırlamalıdır. Yine, şiddetin kol gezmediği kaygı, korku ortamının olmadığı bir sınıf ve okul olmalıdır. Ancak, şiddetin halen okullarda hüküm sürdüğü bilinen gerçektir.

      Diğer taraftan, öğretenler otoriter olmayan ve demokratik bir sınıf iklimi yaratmalıdır.

      Sevgi, saygı ve ilişki kurma, ait olma özgerçekleşim güdüsünün karşılanmasının önemli aşamalarından biridir. Öğretmen, sınıfta ne yapmalı? Öğretmen çocuklar arasında sağlıklı bir iletişimin kurulmasını sağlayabilir. Yine onlar arasında grup etkinliklerini sağlayabilir.

       Diğer taraftan, öğretmen öğrenciler arasında ortak bir amaç belirleyebilir. Böyle bir anlayış öğrencinin kimlik duygusu geliştirmesine yol açacaktır. Bu aşamada başarı duygusunu sağlamak üzere öğretmenler öğrencilerine yardımcı olabilir. Bunlara ilaveten, uygun öğretme-öğrenme yaşantıları sağlamalıdır, öğretmen. Uygun öğretim ilke ve yöntemleri ni öğretme- öğrenme sürecinde kullanabilir. Yine, öğretmen öğrencilerin yeterliliklerini ve kapasitelerini göz önünde bulundurarak öğrenme yaşantıları düzenlemelidir. 

     Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinin son aşaması kendini gerçekleştirmedir. Bu aşamada öğrencinin gizil güçlerini gerçekleştirmesi için öğrenciye fırsat tanınmalıdır. Yine, öğretmen öğrencinin doğuştan getirdiği potansiyelini ve kapasitesini ve yaşama geçirmesini sağlamalıdır. Öğrencinin mesleki ilgisi doğrultusunda yönlendirmesi bu dönemde önem taşıyor.

         Sonuç olarak, birey olarak öğrencinin özgerçekleşim güdüsünün karşılanması hem psikolojik hem de öğretme- öğrenme sürecinin etkililiği için önemli bir yer tutuyor. Bu nedenle, öğrencilerimizin özgerçekleşim güdüsünün karşılanması gerekiyor. Bunun için de örgüt olarak okulun ve sınıf ikliminin bu doğrultuda yapılandırılması önemli bir yer tutuyor.    

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.