Öğrenciler, benliklerini tehditlerden korumak ve psikolojilerini rahatlatmak için savunma mekanizmalarına başvururlar. Bu mekanizmalar onları gerçeği olduğundan farklı görmesine sebep olur. Fakat problemlerini çözmez. Sadece geçici çözümler sunar.
İşte, öğrencilerin sınav döneminde en sık kullandıkları savunma mekanizmalarına birkaç örnek:
•Sorular Çok Zordu
Deneme sınavına girmiş ve başarısız olmuş öğrenciler, öncelikle sınavın zor olduğunu söylerler. Böylece suçu kendilerinin dışında bırakırlar.Bu mekanizmaya psikolojide ‘‘Mantığa Bürünme’’ adını veriyoruz. Yıl içerisinde bu mekanizmayı kullanarak kendisini sürekli aklayan öğrenciler, sınavdan sonra yani başarısız olduklarında ‘‘ Zaten kazansam da gitmeyecektim, üniversiteyi bitiren bir yığın işsiz insan var.’’ Şeklindeki söylemleri tercih ederler.
•Ben Başarısız Değilim ki
Sınava hazırlanılan dönemde anne babalarda en az öğrenciler kadar heyecanlı ve ilgilidirler. Başarısız öğrencilerin velileri, çocuklarını sorgular ve bu durumun nedenleriyle ilgili açıklama beklerler. Veliler öğrencinin durumunu öğrendikten sonra, başarısız olan bazı öğrencilerin savunması şu şekilde olur : ‘‘Bizim sınıf hiç çalışmıyor, bu nedenle ben de konsantre olamıyorum. Üstelik rakip olarak görebildiğim hiç kimse de yok. Ben başarısız değilim, bizim sınıf başarısız. Onlarla kıyaslayınca ben başarılı bile sayılabilirim.’’
•Sınav Ne Zaman
Bazı öğrenciler, sınav karşısında tamamen umursamaz bir tavır geliştirirler. Deneme sınavlarının tarihlerini unuturlar, çalışma programını uygulamayı unuturlar, soru hedeflerini unuturlar, hedeflerine ulaşmak için kaç soru çözmeleri gerektiğini unuturlar. Unuttukları şeyler, onlarda hoş duygular uyandırmayan şeylerdir. Öyle bir zaman olur ki, unutmaları gereken şeyler iyice artar. Bunları rahat unutabilmek için, kendilerini uykuya verirler. Bu durum, bir çeşit depresyon belirtisidir ve ‘‘Bastırma’’ adı verilen savunma mekanizmasına örnektir.
•Hayal Kurma
Bazı öğrenciler, amaçlarına ulaşmak için çaba sarf etmek yerine yalnızca hayal kurmayı tercih ederler. İstedikleri üniversitede okuduklarını ve sevdikleri mesleği sürdürdüklerini hayal ederler. Kendilerine göre oluşturdukları bu hayal dünyasından çıkmaz istemez ve hayallerine yeni ayrıntılar eklerler. Hayal kurmak, bireyi rahatlatan bir etkinliktir. Ancak başarıya ulaşmak için hayal kurmak yeterli değildir.
•Polyannacılık (Tatlı Limon)
Bu mekanizmayı kullanan öğrenciler, tıpkı Polyanna gibi mutluluk oyunu oynarlar. Deneme sınavlarında aldıkları sonuçlar karşısında kanaatkârdırlar. Sınav konusunda değiştiremeyecekleri kurallar olduğunu düşünür ve mevcut kurallara boyun eğerek mutlu olmaya çalışırlar. Her türlü kuruntudan uzak dururlar. Çocuksu bir mutluluk tablosu sergilerler. Hesapsız ve günlük mutluluklar peşindedirler, yarını düşünmezler.
•Yön Değiştirme
Velilerin birçoğu çocuklarının sınava hazırlanmaya başladığından beri karakterinin değiştiğinden, asabi tavırlar içerisine girdiğinden şikâyetçi olurlar. Özellikle çalışma düzenini oturtmamış, vicdanı tarafından sürekli rahatsız edilen öğrenciler, öfkelerini en yakınlarındaki insanlara yöneltmektedirler. Bu kişi de; genellikle anneler olmaktadır. Bu durum annelerin çocuklarına olan sevgilerini azaltmaz; ancak öğrencinin vicdanını da susturmaz. Çünkü bu davranışlar, mevcut problemi çözmez. Tıpkı patronu tarafından azarlanan ve eve geldiğinde eşine bağıran babanın durumu gibi. Bu mekanizma ‘‘Yön Değiştirme’’mekanizmasıdır.
•Çok Yorgunum Uykum Var
İşte en kötü (zararlı)savunma mekanizması. Öğrenci uyanık olduğunda ders çalışması gerektiğini hatırladığı için bu durumdan hoşlanmaz. Sürekli bir şeyleri bahane ederek çok yorgun olduğunu, şu anda çalışsa bile anlamayacağını savunur. Bahanelerle benliğini rahatlatmaya çalışır ve uykuya yönelir. Sonra ne mi olur? Gerçeklerden kaçmak için uyur. Uyudukça eksiklikleri artar, derslerde geriler. Böylece gerçekler daha çekilmez olur. Daha fazla uyumaya başlar. Bu süreç, bir kısır döngü şeklinde devam eder. En sonunda ‘‘Uyuyakaldım’’ diyerek kurtulamayacağı bir hadiseyle karşı karşıya gelir. Sınav günü gelip çatmıştır, üstelik savunmasız bir haldedir.