Raporda TYT’ ye (Temel Yeterlilik Testi) giren 2.390.491 adaydan 787.506 adayın fen bilimleri sorularına, 307.712 adayın da matematik sorularına cevap vermediği görülüyor.
AYT’ ye (Alan Yeterlilik Testi) giren 1.880.800 adaydan fen bilimleri sorularına cevap vermeyen aday sayısı 117.656’ya, matematik sorularına cevap vermeyen aday sayısı 131.731’e düşüyor. Ayrıca her iki testin genel ortalamaları da oldukça düşük. İnsan bu sonuçları görünce sorun ne, çocuklarımız neden başarısız diye düşünmeden edemiyor. Oğuzkaan Koleji Yönetim Kurulu Üyesi ve Eğitim Koordinatörü Hatice Yılmaz, üniversite sistemindeki sıkıntıları ve öğrencilerin sınavlardaki başarısızlığın nedenlerini açıkladı;
Öğrencilerimizin başarısızlığının genel öğretim programlarının yanı sıra iki ayrı nedeni var.
Birinci sorun; Rehberlik ve yönlendirme hizmetlerimiz yetersiz.
Lise gerçek hayatta veya mesleğe geçiş köprüsüdür ve eğitimin %80’i ortaokul bitinceye kadar tamamlanır. Bu nedenle liseye başlayacak öğrencinin ortaokul yıllarında hem akademik hem de sosyal ve duygusal alanlarda kendi ilgi, yetenek ve mesleki yönelimlerinin farkına varmasını sağlamak, kariyer planı oluşturabilmesi için devam edebileceği lise türleri ve hangi lisenin kendisine ne tür avantajlar sağlayacağı ile ilgili bilinçlendirilmiş olması gerekiyor. Ancak değil ortaokulda, lise de bile öğrencilerimize kariyer planı oluşturma konusunda gerekli desteği vermediğimizden 12.sınıfı bitiren öğrenciler meslek seçimi konusunda kararsızlık yaşıyor.
Bilinçli lise tercihi yapamayan öğrencilerin bir bölümü okula başladıklarında hayal kırıklığı yaşıyor. Bu nedenle sınıfta kalma veya okulu terk oranlarının en yüksek olduğu sınıf 9.sınıftır.
Öğrenme motivasyonunun en güçlü tetikleyicisi bir amaca yönelik çalışmaktır. Kendisine bir hedef belirlememiş, amacı olmayan öğrenci doğal olarak öğrenme isteği de duymuyor, mecbur olduğu için ya da sınıf geçmek için çalışıyor.
Lisenin hedefi öğrencinin ilgi duyduğu alanda derinleşmesini desteklemek olmalı. Ancak hali hazırda uygulamakta olduğumuz öğretim programı ve üniversite sınav sistemi öğrenciyi 12.sınıfın sonuna kadar tüm akademik derslere çalışmaya mecbur ediyor. Dolayısıyla öğrencinin ilgi duyduğu alana yoğunlaşma şansı kalmıyor.
İkinci sorun ise; YKS’nin hatalı kurgulanmış olması.
Bilindiği gibi birinci gün TYT, ikinci gün AYT ve YDT sınavı yapılıyor.
YKS =%40 TYT+ %60 AYT’dir.
TYT’de öğrencilere;
40 Türkçe
40 Matematik
20 Fen Bilimleri (7 Fizik, 7 Kimya, 7 Biyoloji)
20 Sosyal Bilimler (5 Tarih, 5 Coğrafya, 5 Felsefe, 5 Din Kültürü)
Toplam 120 soru soruluyor.
Öğrencinin AYT’de hedefine ulaşabilmesi için TYT’de mümkün olduğunca çok soruya cevap vermesi gerekiyor. Çünkü YKS puanının %40’ı TYT’den geliyor. Üstelik Sayısal, Eşit Ağırlık, Sözel ya da Dil fark etmeksizin her TYT testinin ağırlığı her öğrenci için eşit. Yani daha çok Fen Bilimleri sorusu çözen sayısal öğrencisi değil, toplam da daha çok soru çözen öne geçiyor.
Bu durum öğrencinin belirli bir hedefe yoğunlaşmasını da engelliyor. Üstelik TYT’de Sosyal Bilimler alanından Tarih dersinden soracağınız 5 soru ile öğrencinin tarih bilgisini ölçmemiz de mümkün görülmüyor.
Bunun yerine TYT Sayısal ve Sözel bölümlerden oluşsa ve:
Sayısal alanda sınava girecekler: Türkçe 40, Matematik 40, Fen Bilimleri 40.
EA/SÖZ/DİL alanlarında sınava girecekler: Türkçe 40, Matematik 40 Sosyal Bilimler 40 şeklinde düzenlense.
TYT puanı ayrıca hesaplanıp 180 puan barajını geçmiş olanların AYT puanları ayrıca hesaplansa ve TYT, AYT’ yi etkilemese öğrencilerin alana yönelik odaklanmasını ve başarılarını artırırız.
AYT’ye giren adaylardan;
Sayısal öğrencilerinin; Matematik-Fen Bilimleri
Eşit Ağırlık öğrencilerinin; Matematik- Türk Dili ve Edebiyatı-Sosyal Bilimler-1
Sözel öğrencilerinin; Türk Dili ve Edebiyatı – Sosyal Bilimler1 ve Sosyal Bilimler-2
Dilden sınava giren öğrencilerin; Yabancı dil testlerini çözmeleri gerekiyor.
Uygulanmakta olan sistemde AYT’ de sayısal alanı yoğunlaşması gereken öğrenciler TYT’ de başarı için Sosyal Bilimler derslerine ya da Eşit Ağırlık alanında yoğunlaşmak isteyen adaylar Fen Bilimleri derslerine çalışmak zorunda kalıyor.
Dikkatimizi çeken başka bir konuda sınav süreleri ile ilgili.
TYT’de öğrencilere 120 soru soruluyor 135 dakika süre veriliyor. AYT’de ise öğrenciler SAY,SÖZ,EA ve DİL alanlarından hangisini hedeflemiş olursa olsun 80 soru için 180 dakika süreye sahipler. Sürenin uzun olması nedeniyle kendi alanları dışındaki sorulara da cevap veriyorlar. Dolayısıyla her bir öğrenci için neredeyse her puan türünde hesaplanıyor. Bu durumda öğrenciler aldıkları puana göre kendi alanları dışındaki alanlarda da tercih yapıyor.
YKS’nin en önemli hatalarından biri de öğrenciye alana yönelik tek soru çözmeden kazanma şansı vermesi. AYT’de hiç Fen Bilimleri sorusu çözmeden “MÜHENDİSLİK”, hiç Türk Dili ve Edebiyatı ve Sosyal Bilimler sorusu çözmeden “SİYASET BİLİMİ ve ULUSLARARASI İLİŞKİLER” kazanmak mümkün.
Altta gerçek örneğini görebileceğiniz gibi Sayısal puanla (MF) öğrenci alan Makine Mühendisliğine hiç Fizik sorusu yapamadan giren öğrenci üniversitede mesleği için şart olan fiziği öğrenebilir mi? Ya da Türk Dili ve Edebiyatı ve Sosyal Bilimler derslerinden iç soru çözmeden hem ilgi hem de bilgi gerektiren Siyaset Bilimi ve Uluslar arası İlişkiler bölümüne yerleşmek ne kadar doğru?
Sorunların çözümü için sıralama barajından çok alana yönelik derslerden belirli oranda soru çözme zorunluluğu getirmelidir. Böylece öğrenciler kariyer planı yaparken daha bilinçli adım atmak zorunda kalacaklardır.