Öfke ile kalkan zarar ile oturur anlamı şu şekilde :
Aniden öfkelenerek sergilenen davranışlar kırıcı olur. Sonuçları önceden tasarlanamaz.
İnsan, öfkeli zamanında duygularının etkisi altındadır. Bundan dolayı iyi düşünemez; yaptığı taşkınlığın nasıl bir sonuç doğuracağını hesap edemez. Sonunda bu ölçüsüz, yanlış davranışının zararını görür.
Aniden öfkelenerek sergilenen davranışlar kırıcı olur. Kişi, öfkeli zamanında duygularını kontrol edemez, stres altındadır. İyi düşünemez; yaptığı davranışların nasıl bir sonuç doğuracağını hesap edemez. Sonunda bu ölçüsüz, yanlış davranışının zararını görür.
Anafikir : Öfkeyle yapacağımız işler zararımıza yol açar.
Olaylar karşısında öfkeye kapılan kişi ne yaptığını bilmez. Tamamen duygularının esiri olur. Yaptıkları düşünceli davranışlar olmaz. Oysa insan bütün hareketlerini bilinçli olarak yaptığı sürece olumlu sonuç alır öfkelenen insan, duygularıyla hareket edeceği için kendisine zararı dokunabilecek davranışları bile yapar. Akıllı insan öfkesine hakim olan insandır. Öfkeli anında aklına eseni yapmayan insandır, öfkeyle hareket etmeyen, öfkesi geçtikten sonra, kendisini büyük zararlardan koruduğunu anlar.
Öfke ile kalkan zarar ile oturur hikayesi nedir
Adam, tavukları için güzel bir kümes yaptırmış ama tilkiye karşı hiçbir önlem almamış kümeste.
Bunu fark eden tilki de tavukları kapmaya başlamış bir bir. Çok öfkelenmiş adam.
“Hele bir yakalayayım… Gör, bak sana neler edeceğim?” diye bağırıp çağırıyormuş ortalık yerde.
Bir ihtiyar yaklaşmış yanına:
“Evlat,” demiş, “bu kadar öfkelenecek yerde önlem alsan kümeste, daha iyi olmaz mı?”
“Olmaz,” demiş adam, “yakalayıp gününü göstereceğim o tilkiye!”
Böyle geçmiş bütün kış. Pusular, tuzaklar derken sonunda bir yaz günü, yakalamış tilkiyi.
Öcünü almak için bir bez parçasını gaza bulayıp kuyruğuna bağlamış tilkinin. Sonra da bezi ateşe verip bırakmış tilkiyi.
Kuyruğu alev alan tilki can havliyle, kendini köyün dışına atıp tarlalara doğru koşmaya başlamış.
Köyün bitimindeki ilk tarlalar da adamın değil miymiş?
Tilki buğday tarlasına girince bir anda tutuşmuş biçilmeye hazır buğdaylar.
Adam, ne yapacağını bilmez durumda dövünmeye başlayınca ona öğüt veren ihtiyar yaklaşmış yanına:
“Evlat,” demiş, “böyledir bu işler. Öfkeyle kalkan zararla oturur.