Odana: Kırgız ve Kaşgar Türkleri’nde dişi peri
Oder: Ateş gibi canlı, hareketli
Odgül: Ateş gülü
Odil: O tatlı dil, o tatlı gönül
Ogül: Gül gibi güzel
Oksal: Oka ilişkin
Oksu: Hızlı akan su
Okşan: Sevil, şefkat gör
Okyanus: Karalar arasındaki büyük denizler
Olca: Ganimet, bolluk
Olcay: Mutlu, ongun, şans, talih
Olça: Savaşta düşmandan ele geçen ganimet
Olgaç: Bilgi ve görgüde olgunlaşan
Omay: Gözde, sevilen, beğenilen
Ongar: Kurtuluş
Ongu: Sağlık, mutluluk
Ongül: Ön ayak olmak
Oray: Ateş gibi kızıl renkte ay
Orgül: Ateş kırmızısı
Orkide: Az bulunup zor yetiştirilen değerli bir çiçek
Ortanca: Gölgelik yerde yetiştirilen bir süs bitkisi, yaş bakımından üç kardeşin büyüğü ile küçüğü arasında bulunan
Oskay: Neşesi eksik olmayan
Oya: Bir nesneye oyularak yapılan süs
Oyacan: Nazlı ve kibar
Oylum: Hacim, dirim, üç boyutluluk etkisi
Oysu: İnce, akan su, derecik
Oytun: Beğenilen yer, güzel yer
Ozangül: İnsanı şair yapan, gül gibi güzel