Oben: Erkek deve, o benim
Obuz: Su gözesi, göze kaynak
Odhan: Ateş kağan, ateş han
Odkan: Ateş kan, ateşli kan, kaynayan kan, deli kan
Ogan: Barış tanrısı, gök tanrısı, güneş, güçlü, yiğit
Oganalp: Güneş gibi yiğit, gök tanrısı gibi yiğit, güçlü yiğit
Oganer: Gök tanrısı gibi yiğit, güçlü yiğit
Ogansoy: Tanrı soyundan, gök tanrısı soylu
Ogün: O bilinen gün, hayatımızın değiştiği gün
Oğanalp: Gök tanrısı gibi yiğit, güçlü
Oğulbal: Tatlı oğul, oğul balı, oğul arılarının yaptığı ak bal
Oğulcan: Can oğul
Oğultan: Tan vakti
Oğultekin: Biricik oğul, şehzade
Oğultürk: Türk oğlu
Oğur: İçten dost, samimi
Oğuz: Gürbüz, delikanlı, temiz yaratılmış, iyi, doğru
Oğuzalp: Güçlü yiğit, iyi yürekli yiğit, dost yiğit
Oğuzer: Sağlam yiğit, dost yiğit
Oğuzhan: Oğuzların başı
Oğuzkan: Hükümdar soyundan gelen
Oğuzman: Sağlam, gürbüz, güçlü kimse, iyi yürekli dost kimse
Okan: Akıllı, anlayışlı, öğrenen
Okanay: Güçlü Ay, yiğit, Güneş ve Ay
Okansoy: Tanrı soyundan, gök tanrısı soylu
Okay: Beğeni, Satürn gezegeni
Okayer: Ok gibi doğru, Ay gibi yiğit
Okaygün: Ok gibi doğru, Ay gibi güzel, Güneş gibi yakıcı kimse
Okbay: Ok gibi doğru ve varsıl kimse
Okcan: Ok gibi doğru can
Okdemir: Demirden yapılmış ok
Okgüç: Ok gibi doğru ve güçlü
Okman: Okçu, ok atan kimse
Oksal: Okla ilgili, hızlı
Oksu: Düzenli ve hızlı bir şekilde akan su
Oktan: Ok kadar hızlı
Oktar: Ok taşıyıcı
Oktay: Çok hiddetli, kızgın
Oktunç: Ok tuncu; tunçtan yapılmış ok
Oktürk: Ok gibi Türk
Okyar: Oku parçala
Olcan: Canlı, hareketli
Olcayto: Şanslı
Olça: Savaş ganimeti
Olçun: Becerikli
Olgu: Gerçekte var ol
Olgunay: Dolunay durumundaki ay
Olguner: Bilgi ve görgüce gelişmiş erkek, olgunlaşmış erkek
Olgunsoy: Gelişmiş soy, olgunlaşmış soy
Olsan: Ad ol, san ol
Oltan: Şafak ol, tan ol
Oltun: Saygı gösterilen ol, saygın ol
Oltunç: Tunç ol, tunç gibi sağlam ol
Onan: Daha iyi bir duruma giren, eksiği kalmayıp gönül huzuruna eren, iyileşen
Onar: Eksiği kalmayıp gönül erincine ulaşır, daha iyi bir duruma gelir, mutlu olur
Onaran: Düzelten, tamir eden
Onatkut: İyi ve uğurlu
Oner: On kişiye bedel yiğit
Ongan: Özlem ve istekleri yerine gelmiş, mutlu
Onganer: Mutlu yiğit
Ongun: Bol verimli, yararlı duruma gelmiş, mutlu, kutlu, gelişmiş, gürbüz, tapılan kişi, beğenilen kimse
Onguner: Mutlu yiğit, yararlı yiğit, kutlu yiğit, gürbüz yiğit
Onuk: Sevgili, dürüst
Onural: Onur sahibi ol
Onuralp: Saygıdeğer, aziz, yiğit
Onursal: Onurla ilgili, onur niteliğinde; saygı göstermiş olmak için verilen
Oral: Türkler’in ilk yurtlarından
Oran: Karşılıklı uygunluk, iki şeyin birbirini tutması, iki şey arasında ya da parça ile bütün arasında bulunan fark
Oransal: Oranla ilgili
Orbay: Ordu komutanı
Orcan: Üstün, kıdemli kişi
Orçum: Sağlam adam
Orçun: Arkadan gelenler, ahlak
Orhan: Kentin hükümdarı; Osmanlı padişahı
Orhon: Eski bir Türk alfabesi
Orhun: Asya da bir nehir
Orkan: Orhan adının bir başka biçimi
Orkun: Kentin hanı
Orkut: Kutlu kent
Orman: Ağaçlarla örtülü geniş alan
Orsa: Geminin, rüzgârın geldiği yöne döndürülmesi
Ortaç: Tepe, kendine miras kalan kimse; bir hükümdarlığın tahtına Geçecek kimse, veliaht
Ortun: Ortanca kardeş
Ortunç: Tunçtan yapılmış gibi sağlam kale
Oruç: Müslümanların yeme içmeden vs. uzaklaştıkları bir ibadet
Orun: En büyük makam
Orunbay: Büyük görevi olan kimse, makam sahibi
Osman: Toy denilen, kazdan büyük bir kuşun yavrusu
Otağ: Yüksek direkli, süslü, büyük çadır
Oymak: Aşiret, küçük izci birliği
Ozan: Şair, halk şairi
Ozanalp: Şair ve yiğit kimse
Ozanay: Şair ve Ay gibi kimse
Ozaner: Şair ve yiğit
Ozankan: Ozan soyundan gelen