Nuh der, Peygamber demez deyiminin anlamı
Katı düşünceli, dediğim dedikçi, dünyaya tek pencereden bakan, düşüncelerini değiştirmeyen, inatçı.
Nuh der, Peygamber demez deyiminin hikâyesi
İnatçı ve katı düşüncelere sahip olmak, düşüncelerinde ısrar etmek, işleri çözmez daha da karmaşık hale getirir. Yapıcı ve her türlü görüşe açık olan insan, toplum için bir kazançtır. Çünkü dünya yerinde durmuyor. Her saat ve her gün yeni icatlar ve keşiflerle karşı karşıyayız. İnsan, daima yenilikler peşinde koşuyor.
Allah, insanları doğru yola iletmek için onlara her devirde peygamber göndermiştir. Bunlardan biri de Nuh Aleyhisselam’dır.
Hazreti Nuh, yıllarca insanları iyiliğe, doğruluğa ve güzelliğe çağırırdı. O’na oğulları Ham, Sam ve Yasef’le birlikte pek az insan inandı. Yüce Allah, kâfirleri cezalandırmaya karar verdi. Büyük bir tufan indireceğini, Nuh’tan büyük ve üç katlı bir gemi yapmasını, bütün canlılardan birer çift alarak gemiye bindirmesini istedi.
Nuh, 600 yaşında iken gemi bitti. Yam dışında kendisine inanan oğulları Nuh’a yardım etti. İnanmayan ve hala sapıklıklarına devam eden halk inat ediyor, Nuh’u peygamber olarak kabul etmiyordu.
Nihayet, ilk yağmurlar kendini gösterdi. Hazreti Nuh, her canlıdan birer çift gemiye yerleştirdi. Oğlu Yam ve diğerleri gemiye binmek istemedi. Oğlu Yam ve diğerleri kâfirlerle babasının aleyhinde çalışıyor, Nuh diyor da peygamber demiyorlardı.
Kırk gün, kırk gece yağan yağmurlar sel olup taştı, yeryüzünü seller sular doldurdu ve böylece gemiye binen inananlar kurtuldu, inanmayanlarda helak oldu.