1857 yılında dünyaya gelen Nene Hatun kahraman Türk kadınlarından biridir. Dini çalışmaları olmuştur ve Türk tarihinde önemli bir yer almıştır.
Tarihe adını Erzurum’daki Aziziye Tabyası’nın savunulması sırasında gösterdiği çabalar ile yazdırmıştır. Türk tarihinde unutulmayan kahraman Türk kadınlarından biridir. 1877 yılında aslında Osmanlı Devleti altında yaşayan Ermeni çeteleri Erzurum’daki Aziziye Tabyası’na saldırmışlardır. Tabyayı korumakla yükümlü askerler uyuyorken askerlerin hepsini kılıçtan geçirerek katletmişlerdir. Bu düşmanca hareketin ardından da Rus askerleri tabyaya girerek burada üstünlük sağlamışlardır.
Olaya şahit olan Erzurum halkı ayaklanarak Tabya’ya yürümeye başladıklarında Nene Hatun da kalabalığın arasında yer almaktadır. Olaydan bir gün önce de Nene Hatun’un abisi Hasan da cephede yaralandıktan sonra evine dönmüştür; ancak hayata tutunamayarak Nene Hatun’un kolları arasında hayatını kaybetmiştir. Bu acı olayın üzerine tabyadaki olayı duyan Nene Hatun’un 3 aylık bebeği vardır. O yine de direnmekten vazgeçmemiş ve bebeğini emzirdikten sonra Allah’a emanet ederek kalabalığa katılır. Evinden çıkmadan önce abisinin tüfeğini de yanına almayı unutmamıştır.
Kahramanca hareketleri nedeniyle ölmeden birkaç ay önce Türk Kadınlar Birliği tarafından yılın annesi seçilen Nene Hatun, zatürre hastalığına tutulur. Hastalığı sonucu 22 Mayıs 1955’te 98 yaşındayken Erzurum’da hayatını kaybetmiştir.
Cesareti ve fedakarlığı ile Türk kadınının kahramanlığını gözler önüne seren Nene Hatun, Osmanlı tarihinin "93 Harbi" olarak adlandırılan en önemli savaşlarından 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı sırasında beşikte bebeğini bırakarak cepheye koşmuş, o günden bu yana yaptığı bu fekadarlık nesiller boyu gelecek kuşaklara aktarılmıştır. İşte, Erzurumlu Nene Hatun'un kısaca hayat hikayesi...
Erzurum'un kuzeydoğusundaki kent merkezine 25 kilometre mesafede yer alan Çeperli köyünde 1857 yılında doğan Nene Hatun, 16 yaşındayken Erzurumlu Mehmed Efendi ile evlenerek Erzurum Taşmescit Mahallesi'ne gelin gitti. Kahraman Türk kadını Nene Hatun, Osmanlı tarihinin "93 Harbi" olarak adlandırılan en önemli savaşlarından 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşına 22 yaşında gencecik bir kadın olmasına rağmen "Bu bebeği bana Allah verdi, ona Allah bakar" diyerek bebeğini beşikte bırakıp Erzurum halkıyla cepheye koştu.
Genç yaşta gösterdiği büyük kahramanlıkla gönüllerde taht kuran, Türk kadınının kahramanlığının simgesi olan Nene Hatun'un bugün de dillerden düşmeyen bu cesareti nesilden nesle aktarılıyor.
NATO Orduları Başkomutanı Amerikalı General Matthew Ridgway'in Erzurum'da Nene Hatun'u cesaretinden dolayı ziyaret ederek elini öpmesi, kahraman Türk kadınının vatanı için tüm fedakarlığı yapabileceğini gösteren Nene Hatun isminin çok daha fazla tanınıp bilinmesini sağladı.
Cumhuriyet döneminde "Kırkgöz" soyadını alan Nene Hatun'un dördü erkek, ikisi kız altı çocuğu dünyaya geldi.
İlk çocuğu Nazım'ı ve sonradan doğan iki oğlunu 1. Dünya Savaşı'nda şehit veren Nene Hatun, yakalandığı soğuk algınlığı ve zatürre nedeniyle kaldırıldığı Numune Hastanesinde 22 Mayıs 1955'te vefat etti. Hayatının son günlerinde 8 Mayıs 1955'te "yılın annesi" seçilen kahraman Türk kadını Nene Hatun'un mezarı, Erzurum'da kahramanca mücadele ettiği Aziziye Tabyaları'nda bulunuyor.