İslam’da temizlik, ibadetin ön şartıdır. Ancak temizlik maddi olan arınmanın yanında manevi olarak arınmayı da içine almaktadır.
Bir Müslüman’ın Allah’ın emrettiği ibadetlerden bazılarını yerine getirebilmesi için ruh ve beden yönünden her türlü pislik ve kirlilikten arınmış olması gerekir. Bu nedenle İslam dininde birçok ibadet, temizlik şartına bağlanmıştır.
Kur’an-ı Kerim’deki “Sonra kirlerini gidersinler, saç ve tırnaklarını kessinler, adaklarını yerine getirsinler ve o Kâbe’yi tavaf etsinler” (Hac suresi, ayet 29) ayeti Kâbe’yi tavaf ibadeti için temizliğin ön şart olduğunu açıklamaktadır.
Ayrıca namaza hazırlık şartlarından birisi de, her çeşit manevi pisliklerden, kirlilikten, yani gözle görülemeyen, fakat pis sayılan hallerden temizlenmektir. Bu da, gusül, namaz abdesti, ya da teyemmümle gerçekleşir. Namaza hazırlığın diğer bir şartı da; vücudun, elbisenin ve namaz kılınacak yerin temiz olmasıdır. Bütün bunlar temizliğin ibadetin temeli ve ön şartı olduğunu, dolayısıyla temizlikle ibadet arasında sıkı bir ilişkinin varlığını açık bir şekilde göstermektedir.