Türk milleti Mondros Ateşkes Anlaşması’ndan sonra başlayan işgaller döneminde haklarını
savunmak ve sesini dünyaya duyurmak için Kuvâ-yı Millîye birliklerinin yanı sıra cemiyetler de kurdu. Genellikle işgal tehlikesi altındaki yörelerimizde kurulan bu cemiyetlere Redd-i İlhak, Müdâfaa-i Hukuk, Muhafaza-i Hukuk gibi adlar verildi.
Mustafa Kemal bu cemiyetlerin oluşum süreci ve genel özellikleri ile ilgili olarak şunları söylemektedir:
“Varlığı konusunda ciddi bir endişeye düşmüş olan millet; doğrudan doğruya, bizzat müdahale ederek kuvvetini ve tutumunu göstermek gereği duydu. Bunun sonucunda memleketin her tarafında millî cemiyetler kurulmaya başlandı. Bu cemiyetler her türlü siyasal amaçtan tamamen uzaktır ve varlıklarını sadece memleket bütünlüğünü, millet ve devletin diğer haklarını koruma amacına borçludurlar. Bunların hepsi aynı etkiler ve sebepler altında faaliyet göstermektedirler.”
Milli Cemiyetlerin Ortak Özellikleri maddeler halinde özetlersek,
- Hepsi de Mondros‟a tepki olarak kurulmuşlardır.
- Bölgesel olarak kurulan yerel direniş örgütleridir.
- Bağımsızlık ve milliyetçilik duygusunun bir sonucu olarak ortaya çıkmışlardır.
- Sivil direniş örgütleridir.
- Sivas Kongresi‟nde bütün yararlı cemiyetler “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adı altında birleştirilmişlerdir.
- İhtiyaçları halk tarafından karşılanmıştır.
- Genellikle basın-yayın yolunu kullanmışlardır.
- İstanbul Hükümeti‟ne karşı ya da bağlı değillerdir.