Münafık, kaybolmak, eksilmek, geçmek ve tükenmek anlamındake "n-f-k" kökünden türeyen münâfık, din ıstılahında, kalbi ile inanmadığı halde inkârını saklayıp, dili ile inandığını söyleyerek mümin görünen kimseye denir. Münafığın bu davranışına nifak denir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Münafığın alameti üçtür:
1. Konuştuğu zaman yalan söyler.
2. Vadederse (söz verirse) sözünü yerine getirmez.
3. Kendisine bir şey emanet edildiği zaman ona hıyanet eder.”
Buhârî, İman, 24.
Münafıkların özelliklerini şöyle bildirir: (1)
- Münafıklar, Müminleri bırakıp kâfirleri dost edinirler, Allah'ı aldatmaya çalışırlar, namaza tembel tembel kalkarlar, Allah'ı pek az zikrederler, ne müminlerden yana ne de kâfirlerden yana olurlar, ikisi arasında bocalayıp dururlar (Nisâ, 4/139, 142);
- kötülüğü emreder, iyiliğe engel olurlar, elleri de sıkıdır (Tevbe, 9/67);
- yalancıdırlar, yeminlerini kalkan edinirler, insanları Allah yolundan alıkorlar, gösterişlidirler, süslü konuşurlar, her gürültüyü kendi alayhlerine zannederler (Münafikûn, 63/1-4).
- Hz. Peygamber de, münafıkların konuştuklarında yalan söylediklerini, verdikleri sözde durmadıklarını, emanete hıyanet ettiklerini, düşmanlıkta aşırı gittiklerini bildirmiştir (Müslim, İman, 107; Buhârî, İman, 24).
- Münafıklar görünüşte mümin oldukları için, dünyada Müslüman muamelesi görürler. Ancak âhirette cehennemin en alt tabakasına atılacaklardır (Nisâ, 4/145).
Kaynak: İslam ve İhsan (1)