Müflis, dünyada kazandığı sevapların âhiretteki hesaplaşmada, haksızlık yaptığı kimselere dağıtılması sonucu, elinde sevap kalmayan ve cehennemlik durumuna düşen kimsedir. Ancak, “müflis”e, bir fıkıh terimi olarak, ayrıca borcunun bulunması unsuru da eklenmelidir.
Ebu Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, bir gün Resûlüllah (s.a.v.), “Müflis kimdir, biliyor musunuz?” diye sordu. Ashabı, “Bize göre müflis, parası ve malı olmayan kimsedir.” dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber, “Şüphesiz ki ümmetimin müflisi, kıyamet günü namaz, oruç ve zekâtla gelir. Aynı zamanda şuna sövmüş, buna iftira etmiş, şunun malını yemiş, bunun kanını dökmüş ve şunu dövmüş bir hâlde gelir. Bunun üzerine iyiliklerinin sevabı şuna buna verilir. Üzerindeki kul hakları bitmeden sevapları biterse, hak sahiplerinin günahları kendisine yüklenir. Sonra da cehenneme atılır.” buyurdu. (Müslim, Birr, 59.)
Rabbimizin kullarına verdiği birtakım haklar vardır. Bu haklara kul hakkı denilir. İnsanın yaşamına, onuruna, özgürlüğüne, malına vb. haklarına zarar vermek kul hakkını ihlal etmektir. Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de “İnsanlardan alırken ölçüp tarttıklarında tam, onlara vermek için ölçüp tarttıklarında ise noksan yapan hilekârlara yazıklar olsun! Onlar düşünmezler mi ki, büyük bir günde (hesap vermek için) diriltilecekler! Öyle bir gün ki, insanlar o günde âlemlerin Rabbinin huzurunda divan duracaklardır. (Mutaffifîn suresi, 1-6. ayetler.) buyurmuştur.
Kul hakkı yemek, büyük günahlardandır. Allah (c.c.), kendisine karşı yapılan hataları affettiği hâlde kul hakkı ihlalini affetmemektedir. Üzerinde kul hakkı bulunan bir kimse verdiği zararı karşılayıp helallik dilemedikçe affolunmaz. Kaçak elektrik ve su kullanmak, devlet malına zarar vermek, tartıda hile yapmak, trafik kurallarına uymamak, sınavları kopya ile geçmek, insanların ortak kullanım alanlarını kirletmek, iftira ile bir kişinin onurunu zedelemek, alkollüyken direksiyon başına geçmek, gürültü yapmak, sağlıksız gıdalar üretmek, haksız fiyat artışı yapmak vb. davranışlar kul hakkı ihlali olan davranışlardandır . İçki, uyuşturucu ve kumar gibi zararlı alışkanlıklar, akıl ve iradenin sağlıklı çalışmasına engel olur. Sağlıklı düşünemeyen insanlar kendilerine olduğu kadar başka insanlara da zarar verirler. Zararlı alışkanların neden olduğu zararlar da kul hakkı kapsamındadır.