Moleküler kristal katılar, moleküllerin zayıf bağlarla birbirine bağlanması sonucu oluşurlar. Bu katılar genellikle birbirlerine hidrojen ve Van der Waals bağları ile tutunur.
- Maddenin taneciklerinin yerleşimi düzenlidir.
- Genel olarak belirli geometrik şekillerdedirler.
- Kristallerin büyüklüğü ve şekli, kristalin oluştuğu şartlara göre değişir.
- Erime ve kaynama noktaları düşüktür.
- Bu kristallerin tanecikleri arasındaki bağlar zayıf olduğu için kolaylıkla bozulabilirler.
Moleküler kristal katı maddelere, kuru buz , naftalin, iyot, kükürt, fosfor, glikoz, sakkaroz gibi maddeler örnek verilebilir.
Moleküler kristallerin;
- Erime noktaları diğer katılara göre daha düşüktür.
- Onlara göre daha kolay buharlaşırlar.
- Katılardan daha yumuşaktırlar.
- Katılara göre iletkenlikleri daha iyidir.
Katılar maddeler, amorf katılar ve kristal katılar olmak üzere ikiye ayrılır.
Taneciklerinin düzenli bir şekilde yerleştiği katılara kristal katılar adı verilir. Kristal katılarda iyonik bağlar, kovalent bağlar, Van der Waals kuvvetleri, hidrojen bağları sayesinde kararlı bir yapı oluşur.
Kristal katılar, kendi aralarında dörde ayrılırlar:
- moleküler kristaller
- iyonik kristaller
- kovalent kristaller
- metalik kristaller
Sıvıların özellikleri
- Maddelerin tabiattaki hallerinden biridir.
- Sıvıların belirli bir şekilleri yoktur fakat belirli bir hacimleri vardır.
- Konuldukları kabın şeklini alırlar.
- Tanecikleri arsındaki boşluk; katılardan daha fazla, gazlardan daha azdır.
- Sıkıştırılınca hacimlerinde küçülme meydana gelmez.
- Akışkandırlar.
- Su, süt, kolonya, benzin, alkol gibi maddeler sıvı maddelere örnektir.
- Tanecikleri kısmen düzensizdir.
- Sıvı tanecikleri arasındaki çekim kuvveti katılara göre daha az; gazlara göre daha fazladır.
- Çok az sıkıştırılabilirler. Bu oran çok küçük olduğu için sıkıştırılamaz kabul edilirler.
- Sıvıların yüzeylerinin arttırmak için gerekli olan enerjiye "yüzey gerilimi" adı verilir.